"أَسْمعَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • duymak
        
    • duyuyorum
        
    Allie'yle nişanlandığını arkadaşım Marcy Kaplan'dan duymak zorunda kaldım. Open Subtitles عندما خَطبتَ إلى آلي، أنا كان لا بُدَّ أنْ أَسْمعَ عنه مِنْ صديقِي مارسي كابلان.
    Bunu duymak istemezdim. Gerçekten fazla oldun. Open Subtitles آوو، لم أكن أود أَنْ أَسْمعَ ذلك فهذه مساهمة أكثر من اللازمَ
    Pekala, baba bak, bunu duymak istemiyorum. Open Subtitles حَسَناً، أَبّ، أنا لا أُريدُ أَنْ أَسْمعَ هذا.
    Çığlıkların yerine, yemin ederim müzik duyuyorum havada Open Subtitles بدلاً مِنْ صيحاتِ، أُقسمُ أنا أَسْمعَ موسيقى في الهواءِ
    Çığlıkların yerine, yemin ederim müzik duyuyorum havada Open Subtitles بدلاً مِنْ صيحاتِ، أُقسمُ أنا أَسْمعَ موسيقى في الهواءِ
    Tamam, şimdi bir kaç kızgın feministin sesini duymak istiyorum Open Subtitles الموافقة، الآن أنا أوَدُّ أَنْ أَسْمعَ مِنْ البعضِ وَلّوا المؤمنون بمساواة الجنسينَ. أنت على الهواءِ مَع دونا مثيرة،
    İnan bana... Bu hikayeyi duymak isterim. Open Subtitles صدقيني صدقيني أُريدُ أَنْ أَسْمعَ هذه القصّةِ
    Bir tane de sen söylerken duymak isterim Open Subtitles أنا أوَدُّ أَنْ أَسْمعَ إحدى أغانيكي
    Bunu duymak istiyorum. Open Subtitles الإنتظار. أُريدُ أَنْ أَسْمعَ هذا.
    Bunu duymak istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أُريدُ أَنْ أَسْمعَ ذلك.
    Ne duymak gerekiyordu? Open Subtitles ماذا كَانَ علّي أَنْ أَسْمعَ هناك ؟
    Hayır, bunu duymak bile istemiyorum. Open Subtitles لا، أنا لا أُريدُ أَنْ أَسْمعَ هذا.
    duymak istiyorum. Open Subtitles أُريدُ أَنْ أَسْمعَ هذا.
    Michael'in ebeveynleri olarak, bugün neden burada olduğumuzu düşündüğünüzü sizden duymak istiyorum. Open Subtitles حسناً اذاً، كأباء (مايكل) أوَدُّ أَنْ أَسْمعَ مِنكُم, لمَ تظنّون انّنا هنا اليوم؟
    - Bunu duymak istediğimden emin değilim... Open Subtitles - إنتظار،أنالا إعرفْ ذلك أُريدُ أَنْ أَسْمعَ هذا...
    - duymak istemiyorum. Open Subtitles - أنا لا أُريدُ أَنْ أَسْمعَ هذا.
    Aşağıda bir çift ıstakozun seslerini duyuyorum. Open Subtitles أنا يُمْكِنُ أَنْ أَسْمعَ سرطان البحر وهو يحفر خارجا درجتان أسفل القاعِ.
    Telefondan kendi kornamı duyuyorum. Open Subtitles أنا يُمْكِنُ أَنْ أَسْمعَ قرنَي الخاصَ خلال الهاتفِ.
    Beyninin nasıl çalıştığını bile duyuyorum. Open Subtitles أنا يُمْكِنُ أَنْ أَسْمعَ دماغَكَ الصَغيرَ في الحقيقة الدقّ بعيداً. أنا حقاً يُمْكِنُ أَنْ.
    Müziği zar zor duyuyorum. Open Subtitles بالكاد يُمْكِنُني أَنْ أَسْمعَ الموسيقى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more