Bu sabah için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أردتُ أَنْ أَعتذرَ عن ما حدث هذا الصباحِ |
Bak, eğer izin verirsen özür dilemek isterim. | Open Subtitles | انظري، أنا أوَدُّ أَنْ أَعتذرَ إذا كنت سَتَتْركُيني. |
Bayan Forman bana gerçekten bağırdı, ve radyoda söylediklerim için kötü hissettim ve özür dilemek istedim. | Open Subtitles | السّيدة فورمان صَرخَ حقاً عليّ، و أَشْعرُ بالذنب حول ما قُلتُ على الراديو وأنا أوَدُّ أَنْ أَعتذرَ. |
Bir daha onu gördüğümde özür dilemem gerekecek. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَعتذرَ في المرة القادمة أَراها. |
Sesinizin tonunda bir küçük görme seziyorum. O hâlde, bunun için de özür dilemem akıllıca olur, değil mi? | Open Subtitles | ثمّ أنا يَجِبُ أَنْ أَعتذرَ لذلك أيضاً، أليس كذلك؟ |
Ben yarattığımız şeyi korumaya inanırım. Bunun için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | انا أَؤمنُ بالحِماية من الذي خَلقنَا أنا لَنْ أَعتذرَ عن ذلك |
Claude, doğruyu ve patronumun benden istediği şeyi yaptığım için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | كلود، أنا لَنْ أَعتذرَ لعَمَل الذي صحيحُ وما أنا سُأِلتُ ليَعمَلُ مِن قِبل رئيسِي. |
Eğer sizi utandırdı isem özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ أَعتذرَ إذا أحرجتُك في وقت سابق. |
Evet ve bu konuda hemen özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | نعم، وأنا أوَدُّ أَنْ أَعتذرَ فوراً. |
Lauren Parrish, Birleşik Devletler Hawaii Bölge Mahkemesi adına adaletin yanlış tecellisi sonucu babanın haksız yere mahkum olması nedeniyle senden özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | لورينتقريباًسلمونصغير،علىالمصلحةِ الولايات المتّحدةِ محكمة محلية لهاواي، أنا أوَدُّ أَنْ أَعتذرَ للفشلِ الإجماليِ عدالةِ الذي نَتجَ |
Karnavalda ailemin yaptıkları için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | أردتُ أَنْ أَعتذرَ عن ما حَدث |
Bunun için kesinlikle özür dilemem. | Open Subtitles | و لَن أَعتذرَ عن ذلك ابداً. |
Ailemin zenginliği için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | لَنْ أَعتذرَ لثروةِ عائلتِي. |