"أَعْرفَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilmem
        
    • bileyim
        
    • öğrenmem
        
    • bilmeliydim
        
    • bilebilirim
        
    • bilemem
        
    • öğrenmek
        
    Bunu bilmem gerekir zaten. Open Subtitles أَفترضُ بأنّني يَجِبُ أَنْ أَعْرفَ الذي.
    - Nereden bileyim. Open Subtitles - أنا لا أَعْرفَ.
    O evde bir daha uyuyabilmem için, gerçeği öğrenmem gerektiğine karar verdim. Open Subtitles لو سَأَنَامُ في هذا البيتِ ثانيةً،يَجِبُ أَنْ أَعْرفَ الحقيقةَ.
    Mutlu olacağınızı sanıyordum, böyle olacağını bilmeliydim. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّك سَتَكُونُ سعيدَ، وأنا كان يَجِبُ أنْ أَعْرفَ بشكل أفضل.
    - Nerden bilebilirim ki? Open Subtitles أنا لا أَعْرفَ
    İlgilensem bile ne yapacağımı bilemem. Open Subtitles أنا لا أَعْرفَ ما العمل حتى إذا أنا أُثرتُ إهتمام.
    öğrenmek zorundayım. Söyler misiniz? Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَعْرفَ هَلّ بإمكانك أَنْ تُخبرُيني؟
    Bütün hikayeyi bilmem gerek. Open Subtitles أَشْعرُ بأنّني يَجِبُ أَنْ أَعْرفَ القصّةَ الكاملةَ.
    bilmem gerekirdi, ama bilmiyordum. Open Subtitles أنا كان يَجِبُ أنْ أَعْرفَ حوله، لَكنِّي لَمْ.
    Sizin ekipte bilmem gereken başkaları da var mı? Open Subtitles هَلْ هناك المزيد مِنْكى يَجِبُ أَنْ أَعْرفَ عنها ؟
    Kızın hakkında bazı şeyleri öğrenmem gerek. Open Subtitles أنا أوَدُّ أَنْ أَعْرفَ بَعْض الأشياءِ حول بنتِكَ.
    Harika pirzola menüleri var gibi duruyor, ...ama sipariş vermeden önce saçma sapan anlaşmalarla birbirimizi sıkıp sıkmayacağımızı öğrenmem lazım aksi takdirde hiç sipariş vermeden kalkalım. Open Subtitles اتعرف انهم يقدمون وجبة اضلاع رائعة لكن قبل أن نطلب، أنا أوَدُّ أَنْ أَعْرفَ اذا كنتم تنوون اهانتنا
    Mutfaktaki yazı tahtamıza her gün, öğrenmem gerektiğini düşündüğü yeni bir kelime yazardı. Open Subtitles على chalkboardنا في المطبخِ... كُلّ يوم كَتبتْ a كلمة جديدة... إعتقدتْ بأنّني يَجِبُ أَنْ أَعْرفَ.
    Sanırım ne uğruna öleceğimi bilmeliydim. Open Subtitles اعتقد انني لا بُدَّ أنْ أَعْرفَ ما الذي كنت سأموت من اجله.
    İlerlemek için gözünün hiç bir şeyi görmeyeceğini bilmeliydim. Open Subtitles كان يَجِبُ أنْ أَعْرفَ بأنّكِ تَتوقّفينُ و لا شيءِ للتَقَدُّم.
    Mikroskop ile incelemeden bilemem. Open Subtitles أنا لَنْ أَعْرفَ حتى أنا قَارنْهم تحت المجالِ.
    Ne diyeceğimi bilemem. Open Subtitles نعم، أنا فقط - أنا فقط - أنا لا أَعْرفَ ما أَقُولُ.
    Harris'le bir şansım olup olmadığını öğrenmek zorundaydım. Open Subtitles أنا كان لا بُدَّ أنْ أَعْرفَ إذا كان هناك فرصة لي مَع هاريس.
    Yanan tapınak hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أُريدُ أَنْ أَعْرفَ أكثر حول المعبد المحروق بأطرافِ هذه القرية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more