Sonra çikolata ve kek yedim ve limonata. Bir şişe içtim. | Open Subtitles | ثمّ أَكلتُ الشوكولاتهَ والكعكةَ وشَربَ قنينة شرابِ الليمون. |
Dün gece profiterol yedim ve .sabaha kadar kalp krizi geçirmeyi bekledim. | Open Subtitles | ليلة أمس، أَكلتُ a profiterole وظَلَّ صاحياً حتى فجرِ، إنتِظار نوبتي القلبية. |
Biletleri sadece seni mutlu etmek için yedim. | Open Subtitles | أَكلتُ فقط التذاكر لذا أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ سعيدَ. |
Tıpkı New Yorklu çılgın enkırmen Dan Rather'ı yediğim gibi! | Open Subtitles | مثلما أَكلتُ مذيع الأخبار النيويوركي المجنون دان راذير |
Bu elbisenin içine girebilmek için günlerdir birşey yemedim. | Open Subtitles | أنا مَا أَكلتُ في أيامِ لذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أُلائمَ إلى هذا اللباسِ. |
İçinde esrar olmayan kekler yedim,.. | Open Subtitles | أَكلتُ كعك الشكولاتة بالتأكيد لا مخدّراتَ فيهم. |
Senin yanında yedim, senin yanında savaştım, ama beyaz bir kadınla beraber olunca çizgiyi aştın. | Open Subtitles | أَكلتُ بجانبك، قاتلتُ بجانبك لكن عندما تحدثت أنت مع إمرأة بيضاء، |
Yarın olmayacakmış gibi salata yedim. | Open Subtitles | أَكلتُ سلطاتَ مثل المجنونةِ. بحلول مارس |
- İyiydi, çok yedim sanırım. | Open Subtitles | هو كَانَ بخيرَ. أَكلتُ طريقاً كثيراً. |
Jambonun arka tarafını yedim. | Open Subtitles | أَكلتُ الظهرَ ذلك لحمِ الخنزير. |
- Nasıl? - Bir şey yedim ve şimdi korkuyorum. | Open Subtitles | أَكلتُ شيئاً، وأَنا خائفة الآن. |
Nezaketen. Kibarlık olsun diye yedim. | Open Subtitles | كوني مؤدبِ لذا أَكلتُ قطعتين |
Zulasındakileri yedim ben de. | Open Subtitles | أَكلتُ كُلّ له يَخفي أيضاً. |
Daha yeni geyik eti yedim. | Open Subtitles | أنا فقط أَكلتُ وعلاً. |
Sarımsaklı zeytinlerin hepsini yedim. | Open Subtitles | أَكلتُ كُلّ الزيتون و الثومَ. |
Banyo'da yedim. | Open Subtitles | أَكلتُ في الحمّامِ. |
Dün, yoğurtunu yedim, itirâf ediyorum. | Open Subtitles | أَكلتُ Yoplaitكَ أمس. أَعترفُ. |
Bu... gerçek anlamda yediğim en inanılmaz şey. | Open Subtitles | هذا مثل الأكثر... بشكل حرفي الأكثر دهشة الشيء الذي أنا أَبَداً أَكلتُ. |
-Dün gece yediğim piliç de öyleydi. | Open Subtitles | - وكذلك الدجاج الذي أَكلتُ ليلة أمس. |
Pudingini yediğim için mi? | Open Subtitles | لأنني أَكلتُ البودنغ خاصتك؟ |
Bu yüzden bir daha orada yemek yemedim. - İzninizle. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا مَا أَكلتُ هناك ثانيةً. |
- Bütün bir gün birşey yemedim. | Open Subtitles | - أنا مَا أَكلتُ طِوال النهار. |