Üzgünüm, bunu açıklayamam ama Debra öyle deyince bu bana doğru gelmedi. | Open Subtitles | أَنا آسفُ. أنا لا أَستطيعُ تَوضيحه، لكن فقط جلسة قول ديبرا ذلك، |
Sizinle tanışamadığım için Üzgünüm. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لَمْ أَصِلْ إلى أُقابلْك، سيد |
Üzgünüm ama bu kez ne kadar kalacağını merak ediyorum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا كُنْتُ فقط أتَسَائُل كم مرة ستبقين هكذا؟ أنظر |
Özür dilerim, öyle demek istemedim. Ne söylediğimi ben de bilmiyorum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لَمْ أَعْنيِها أنا لا أَعْرفُ ما الذي أَقُولُه |
- Walter Gabler lütfen. - Özür dilerim. Telefonu bağlayamam. | Open Subtitles | والتر جابلر من فضلك أَنا آسفُ أنا لا استطيعُ إكْمال مكالمتك |
Üzgünüm, bundan daha iyisini ayarlayamadım. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لا أَستطيعُ أَنْ أُرتّبَ ل أيّ شئ أفضل مِنْ هذا |
Üzgünüm, bundan daha iyisini ayarlayamadım. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لا أَستطيعُ أَنْ أُرتّبَ ل أيّ شئ أفضل مِنْ هذا |
Üzgünüm. Bu isteğinizi kabul edemem. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لا أَستطيعُ المُوَافَقَة على طلبُكَ. |
Sana ve anneme zamanında eşcinsel olduğumu söylemediğim için Üzgünüm. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لَمْ أُخبرْ أنت وأمّ أنا كُنْتُ مرحَ قريباً. |
Üzgünüm, seni alamam. | Open Subtitles | أَنا آسفُ. أنا لا أَستطيعُ سَماح لك بالدخول. |
Üzgünüm, yüzünü tanımıyorum, sesini de tanımıyorum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ. أنا لا أَعْرفُ وجهَه، وأنا لا أَعْرفُ صوتَه. |
Üzgünüm, bilemiyorum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ. أنا أنا فقط لا أَستطيعُ الإخْبار. |
Bunu dün söylemediğim için Üzgünüm. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لَمْ قُلْ الذي أمس. حَسَناً؟ |
Bu konuyu açtığım için Üzgünüm. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا مستويُ رَبّيتُه. الله. |
Üzgünüm ben dondurmaya bayılırım. | Open Subtitles | أَنا آسفُ. أنا فقط أَحبُّ آيس كريمَ. |
Üzgünüm, boşanmaya inanmıyorum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لا آمن بالطلاقِ. |
Bak, Phoebe, söylemediğim için Özür dilerim ama gerçek şu ki son zamanlara kadar Cole'a gerçekten güvenmedim. | Open Subtitles | النظرة، فويب، أَنا آسفُ أنا لَمْ أُخبرْك لكن الحقيقةَ، حتى فترة قريبة، أنا لَمْ أُئتمنْ كول حقاً. |
Özür dilerim, benim gitmem lazım. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا فقط أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ |
Özür dilerim, ben sadece, Özür dilerim, ben, Bond, sadece saçmalıyordum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا كُنْتُ فقط أَنا آسفُ أَنا بوند أنا كُنْتُ فقط بنفس عن نفسي |
Özür dilerim, ben, geç kaldığımı fark ettim. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا, أنا فقط أدركتُ بأنّني كُنْتُ متأخر |
Özür dilerim. Bunları imzalama konusunda çok ısrarcıydım. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا كُنْتُ مقاومُ جداً حول تَوْقيع هذه. |