"أَنا فَقَطْ أُحاولُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sadece
        
    • çalışıyorum
        
    Sadece parçaları birleştirip anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ ترتيب الاشياء للفَهْم.
    Ben Sadece tüm bunların ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ فَهْم، إفهمْ ما يَعْني.
    Sadece şu testesteronların biraz çalışmasını sağlamaya çalışıyorum.. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ إعادة توجيه البعض مِنْ ذلك التيستوستيرونِ.
    Ben Sadece plânı doğrulatmak istedim. Open Subtitles لا، أَنا فَقَطْ أُحاولُ أَنْ أُصبحَ حقّ السلسلةَ.
    Sadece etrafa bakmak için zaman kazanıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ أَنْ أَكْسبَ بَعْض الوقتِ لذا نحن يُمْكِنُ أَنْ نَنْظرَ حول.
    Şey, Sadece hastalarım için doğru olan şeyleri yapmaya çalışıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ ليَعمَلُ حقُّ مِن قِبل مريضِي.
    Hey, Sadece sana yardım etmeye çalışıyorum. Open Subtitles هيي .. أَنا فَقَطْ أُحاولُ مُسَاعَدَتك حبيبتي
    Ben Sadece takımımın maç kazanmasına çalışıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ المُسَاعَدَة ألعاب كرة فوزِ فريقِي.
    Sadece yardımcı olmaya çalışıyorum, Julia. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ لِكي أكُونَ مساعدَ، جوليا.
    Franny gibi olmaya çalışıyorum Sadece. Sinirlenmemeye. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ أن أكُونَ مثل فراني.
    Hey, Sadece iyi bir rapçi olmak istiyorum. Open Subtitles الرجل، أَنا فَقَطْ أُحاولُ أَنْ أَحْصلَ على هذا شيءِ الضربةِ مِنْ الأرضِ، رجل.
    Ben Sadece seninle iletişim kurmaya çalışıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ الإتِّصال مَعك، تَعْرفُ.
    Sadece belanın dışında kalmaya çalışıyorum. Hepsi bu. Open Subtitles النظرة أَنا فَقَطْ أُحاولُ البَقاء بعيدا عن المشاكل
    Sadece seni beslemeye çalışıyorum, hamile bırakmaya değil. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ تَغْذِيتك أنا لا احاولُ جعلك تنجبين طفلا
    -Doğruyu yapmayı çalışıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ الشيء الصحيح هنا
    İlginç kılmaya çalışıyorum. Open Subtitles تَعْرفُ، أَنا فَقَطْ أُحاولُ لجَعْله إِهْتِمام.
    Seni kendinden kurtarmaya çalışıyorum Niles. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ إنْقاذك مِنْ نفسك، النيل. أَرى.
    Saçınızla teninizi denkleştirmeye çalışıyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُحاولُ مُجَاراة وجهِكَ بشَعرِكَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more