Tamam. Sizce yoldan çıkmaya zorlanmış mı? | Open Subtitles | أتعتقد بأنها أُجبرت على الإنحراف عن الطريق ؟ |
Hayaleti bana daha fazlasını anlatamadan buradan gitmeye zorlanmış. | Open Subtitles | كنت لأعلم المزيد لكن روحه أُجبرت على المغادرة قبل أن يخبرني |
Kaşları çatıklığı hayatı boyunca takınmaya zorlanmış olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كما لو أنّها أُجبرت على إرتداء قناع العبوس طيلة حياتها. |
Güç aile içinde kalsın diye lahana suratlı kuzenimle evlenmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | أُجبرت على الزواج من إبنة عمّي متبلّدة الإحساس للحفاظ على الحكم بداخل العائلة |
Haydutlardan kaçmayı başarsam da atımı ve eşyalarımı bırakmak zorunda kaldım ve ormanda dolaşırken aniden Yüzbaşı Jack Randall tarafından saldırıya uğradım. | Open Subtitles | وبينما هربتُ من قطاع الطرق أُجبرت على التخلى عن أمتعتى وحصانى وعندما أختبئت فى الغابات |
Bugün bir kuşu öldürdüm ve babamın kıçına dokunmaya zorlandım. | Open Subtitles | اليوم ، إرتكبت جريمة قتل لطائر و أُجبرت على لمس مؤخرة والدي |
Yoldan çıkmaya zorlanmış gibi. | Open Subtitles | يبدو أنها أُجبرت على الخروج من الطريق |
Gezegeninize inmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد أُجبرت على الهبوط في كوكبكم |
Bunun için Red'in ayağını ovmak zorunda kaldım. 45 dakika. | Open Subtitles | أُجبرت على تدليك قدمي (ريد) من أجل هذا, 45 دقيقة |
Birkaç gün önce tahıl tüccarı Ovidius'dan intikam almak zorunda kaldım. | Open Subtitles | قبل عدة أيام مضت، أُجبرت على اتخاذ عقوبة ضد (أوفيديوس) تاجر الحبوب |
- Çünkü zorlandım. | Open Subtitles | لأنني قد أُجبرت على فعل أشياء. |
Yeni dekanla bir şeyler içmeye zorlandım. | Open Subtitles | أُجبرت على الشرب مع عميد الكلية الجديد. |
Borcumuzu ödemek için çalmaya zorlandım. | Open Subtitles | لقد أُجبرت على السرقة لدفع ديني |