"أُحاولُ أن" - Translation from Arabic to Turkish

• çalışıyorum
• çalışıyordum

Bu sadece saçma bir dava değil. Vahşiliği durdurmaya çalışıyorum.
لَيسَت هذه مُجرَّد قضية طائِشَة أنا أُحاولُ أن أوقفَ الوَحشية

Tatil mevsimi diye iyi davranmaya çalışıyorum.
إنهُ مَوسِمُ الأعياد و أنا أُحاولُ أن أكونَ لَطيفاً.

Em City'de şiddeti yok etmeye çalışıyorum.
أنا أُحاولُ أن أُنهي العُنف مِن مَدينَة الزُمُرُد

Yani burada nazik davranmaya çalışıyorum.
أعني، أنا أُحاولُ أن أكونَ لبِقاً هُنا، صحيح؟

Sadece kira için biraz para kazanmaya çalışıyordum.
كُنتُ أُحاولُ أن أجني القليل من المال من أجلِ الإيجار

Üzgünüm, Sadece güveninizi kazanmaya çalışıyordum, ama daha yeni uzun süreli bir ilişkiden çıktım.
أَنا آسف أنا كُنْتُ أُحاولُ أن ألاطغك بشكل مضحك لَكنِّي خَرجتُ للتو من علاقة طويلة

Diplomatik davranmaya çalışıyorum, tamam mı?
أنا أُحاولُ أن أكونَ دبلوماسياً هنا، اتفقنا؟

Franny gibi olmaya çalışıyorum sadece. Sinirlenmemeye.
أَنا فَقَطْ أُحاولُ أن أكُونَ مثل فراني.

Ama artık değişmeye çalışıyorum, huzur bulmaya çalışıyorum.
لكنّى أُحاولُ أن أكُونَ مختلفة أتعرفين أُحاولُ الحُصُول على بعض السلام

Sabırlı olmaya çalışıyorum, ...ama zırlamasından dolayı hiçbir işimi bitiremiyorum.
هذا صعب جداً أُحاولُ أن أكون صبورة، لاكنني لا أستطيع إنجاز أي عمل مع صراخها طوال الوقت

Ross olayını gözümde canlandırmaya çalışıyorum.
أُحاولُ أن أكتشفَ ما حصلَ لورس

Kötü şartların iyisini yaratmaya çalışıyorum.
أُحاولُ أن أصنعَ الأفضَل في أسوءِ حالَة

Emily, düzeltilemez yanlışı düzeltmeye çalışıyorum ve tüm kalbimle senden, beni affetmeni istiyorum.
إيميلي" , أُحاولُ أن أصحح الخطأ اللذي لا يُصحح" وأطلب منك من كل قلبي أن تسامحيني

Bay Beckman, durumunuzu teşhis etmeye çalışıyorum.
. أنا أُحاولُ أن أقيّم ما يجري معك

Ben sadece anlamaya çalışıyorum hayatım.
أنا فقط أُحاولُ أن نفهم،عزيزتي

Evet, çirkinleşmeye çalışıyorum.
نعم، أُحاولُ أن أكونَ قبيحاً

Rahatlamaya çalışıyorum.
أُحاولُ أن أسترخي.

Bak, ben sadece adil davranmaya çalışıyorum.
أُحاولُ أن أكُونَ عادلَ.

Evet, hangi ayakkabıyı giyineceğime karar vermeye çalışıyordum.
نعم، كُنْتُ فقط أُحاولُ أن أقرر أي حذاء سألبس

Sadece seni biraz, bilirsin, yumuşatmaya çalışıyordum.
أنا كُنْتُ فقط أُحاولُ أن أجعلك تعــرف تتحرر