| Eğer bir saniye beklersen, söylediklerimi geri alacağım. Aileni seviyorum. | Open Subtitles | لو أمكنكِ التحدث معي للحظة فسأسحب كلامي، أنا أُحب والديكِ |
| çizmek, çünkü çizmeyi seviyorum, bilirsiniz Japon anime sanatı. | TED | الرسم , لأنني أُحب رسم الرسوم الكرتونية اليابانية |
| Atlardan söz açılmışken, ben de oynamayı severim. | Open Subtitles | حسناً، بالحديث عن الخيول، أُحب أن أشارك أنا أيضاً. |
| Şarkıları severim, dansı severim Müziği duyarım, transa geçerim | Open Subtitles | أُحب الأغاني أُحب الرقص اسمَعُ الموسيقى منتشياً |
| Bu videoya bayılıyorum çünkü çiftçilere yardım etme konusunda bitki genetiğinin gücünü gösteriyor. | TED | أنا أُحب هذا الفيديو لأنه يُظهر قدرة علم الوراثة النباتية على مساعدة المزارعين |
| Eğer bir dolap çevireceksek, ben dolap çevirmekte iyiyimdir. Ben dolaplara bayılırım. | Open Subtitles | إن كنا سنقوم بإشكال فلا بأس بذلك معي، أُحب الإشكاليات |
| Babamı çok seviyorum, ben de onu kurtarmak için Dünya'ya geldim. | Open Subtitles | أُحب والدى كثيرا لذلك أنا جئت إلى الأرض كى أُنقذة |
| Ama Burada, daha az şanslılara yardım etmeyi seviyorum. | Open Subtitles | ولكني أُحب المكان هنا أساعد الغير محظوظين |
| Kavga etmeyi, olayları karıştırmayı ve elimin kirlenmesini seviyorum. | Open Subtitles | انا أُحب القتال والخوظ فيه ، وأن أتسخ بالكامل |
| Sözlerimi geri alıyorum. Aileni çok seviyorum. | Open Subtitles | لو أمكنكِ التحدث معي للحظة فسأسحب كلامي، أنا أُحب والديكِ |
| Haftada bir baba olmayı çok seviyorum ama kökümü kurutuyor. | Open Subtitles | أُحب أن أكون أب مرة في الأسبوع ولكن هذا صعب للغاية |
| Şarkıları severim, dansı severim Müziği duyarım, transa geçerim | Open Subtitles | أُحب الأغاني أحب الرقص أسمَعُ الموسيقى منتشياً |
| Onlardan nefret etmiyorum. Hollandalılar'ı severim. | Open Subtitles | أنا لا أكره الهولنديين أنا أُحب الهولنديين |
| Sorun değil ben elime almayı severim. | Open Subtitles | لا بأس، لأنني أُحب استلام الأشياء. لنتقايض إذن. |
| İlk olarak, yıkamacılara bayılıyorum gerçekten de. | Open Subtitles | في البداية ، أنا أُحب الناس العاملين في المغسلة |
| - "Bana Sabret." bayılırım ona! - Ben de. | Open Subtitles | . نعم، برنامج "تحملني" أُحب هذا البرنامج - .. وأنا أيضاً، وبخاصة نسخة المشاهير منه - |
| Bütün erkeklerin kendin gibi sapık olduğunu sanman çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أُحب إعتقادك بأن جميع الرجال مُنحرفين مثلك |
| Dünya üzerinde beyaz güllerden daha fazla Sevdiğim çiçek yoktur. | Open Subtitles | أُحب الورود البيضاء أكثر من أى زهرة على وجه الأرض |
| Bunu sevdim işte. | Open Subtitles | أُحب ذلك حصلت على 100 مليون دولار |
| Çocuklarımı seviyor olmam, diğerlerini sevmem için iyi bir alıştırma olur. | Open Subtitles | سأحب أطفالي و هذا تدريب مناسب.. كي أُحب الآخرين |
| Vikingler için böyle deli olmanıza bayıldım. | Open Subtitles | أُحب كيف أنتم يارجال متعصبين حول الفايكنجز |
| Balık yumurtalarından yapıldığını öğrenene kadar havyarı severdim. | Open Subtitles | كنت أُحب الكافيار، حتى عرفت أنـّه من بيض السمك |
| Ana karakterleri beğendim ama yaşlılıkla ilgili çok fazla şey vardı. | Open Subtitles | أُحب الأدوار الرئيسية ولكن كان هناك أجزاء كثيرة عن الكُبر بالسن |
| Tavrından hoşlandım ve serseriliğin de sorun değil. | Open Subtitles | أُحب سلوكك و أنا موافقة على أحذيتك |
| Gelin ve alın. aahh! Bu kadar uzun süre çocukları yalnız bırakmaktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | . تعالو واحصلو عليها لا أُحب ان اترك الاولاد لوحدهم مناك لمدة طويلة |
| "Maymunlar gibi vuruşmayı severim. Sakın aşık olmayın, tırsıyorum!" | Open Subtitles | " أُحب المُضاجعة مثل القرد، لا تقع في الحُب، إنـّه مُخيف" |
| Mutluyum, bu çocuklardan hoşlanıyorum ve sanırım onlar da benden hoşlanmaya başlıyorlar. | Open Subtitles | أنا أُحب هؤلاء الرجال، وأعتقدُ أنّهم بدئوا يحبونني أيضاً، بحق |