"أُخبرُك" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyleyeyim
        
    • söylüyorum
        
    • diyorum
        
    • söylemem
        
    • diyeceğim
        
    • söylememe
        
    • anlatayım
        
    Yaptığın, anlattığın şeyleri sana kimin öğrettiğini söyleyeyim mi? Open Subtitles هل أُخبرُك من الذي علّمك الأشياء التي عَملتَها،الأشياء التي قلتها؟
    Size bir şey söyleyeyim mi, Büyük adam, hatalarını kabul eden adamdır. Open Subtitles دعْني أُخبرُك شيءَ إنه لرجل كبير ليعترف بخطئه
    Sadece neyle karşı karşıya olduğumuzu söylüyorum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أُخبرُك ذلك الذي نحن نُواجهُ هنا، بخير؟
    Şanslısın saat üzerinden para alıyorum, sana söylüyorum. Open Subtitles أنت محظوظ أُصبحُ ذو راتبَ بالساعةِ، أُخبرُك.
    Bir şeyler biliyor.Sana diyorum Bütün bu insanlar da ne? Open Subtitles تَعْرفُ شيءاً، أُخبرُك. مَنْ كُلّ هؤلاء الناسِ؟
    Size söylemem gerekmiyor yoksulluğun Paris sokaklarında yürüdüğünü. Open Subtitles أنا ليس من الضروري أن أُخبرُك تلك قصباتِ الفاقةِ شوارع باريس.
    Çavuş Lassard, sana bir şey diyeceğim. Open Subtitles حَسناً، دعني أُخبرُك بشيءَ، عريف لاسارد.
    Sana bir şey söylememe izin ver, adamım 20. yüzyılda yaşıyoruz, kanka, haberin var, değil mi? Open Subtitles دعني أُخبرُك شيءَ رجل، هذا هو القرنُ العشرونُ تَعْرفُ ذلك، اليس صحيح ؟
    -Sana bir şey söyleyeyim... -Amerika'dan söz ediyorsun sen. Open Subtitles دعْني أُخبرُك شيءَ تلك الولايات المتّحدةُ الامريكيه التي ، تَتحدّثُ عنها.
    Bu da bir kova buzlu su demek, o kadarını söyleyeyim! Open Subtitles وذلك واحد مِنْ سطلِ الماء المبردِ، دعْني أُخبرُك.
    Sana bir şey söyleyeyim mi hissettiğin kadar büyüksündür. Open Subtitles دعني أُخبرُك شيئا، أنت كبير مِثْل الملمسَ.
    Bak sana birşey söyleyeyim, seni yaşlı zenci papazı sığ sularda yürüyen. Open Subtitles دعْني أُخبرُك شيءَ، أنت روحي زنجي كبير السن. Wadin ' في الماءِ
    Ama sana ne söylersem söyleyeyim beni affedeceğine peşinen söz vereceksin. Open Subtitles حسناً، لكن توعدني بعد أن أُخبرُك. تكون راضي به..
    Sana birşey söyleyeyim George Michael. Open Subtitles حَسناً، تَركَني أُخبرُك شيءَ، جورج مايكل.
    Biliyorum, ben de senden bunu istediğimi söylüyorum. Open Subtitles أَعْرفُ، انني فَقَطْ أُخبرُك بأنّني أُريدُك ل.
    Freddy, Morgan'a göz kulak olmanı söylüyorum sense polisi içeri mi alıyorsun? Open Subtitles فريدي، أُخبرُك إلى راقبْ مورغان، تَركتَ الشرطة في؟ هذا أَخُّونا، سال.
    Daha sonra onu gördüm, ve sana oldukça iyi geçtiğini söylüyorum, omzunu silkiyorsun. Open Subtitles وبعد ذلك أراه ، وأنا أُخبرُك أنه ذَهبَ بخير
    Sana söylüyorum, bunun tartışması bile olmaz. Open Subtitles أنا أُخبرُك الآن إن هذا لَيسَ موضوعا للنِقاشِ.
    Sana söylüyorum, Lemon Memory Matron'larından atılırsa bu senin suçun olacak. Open Subtitles انا أُخبرُك إذا طردت ليمون من رئيساتِ الذاكرةَ ستكون غلطتك
    Sana diyorum dostum, senin burada dırdırlanacak hiçbir nedenin yok! Open Subtitles دعْني أُخبرُك شيءَ، حَصلتَ على لا شيءِ للإسَاْءة إلى حول هنا.
    Sana söylemem gereken birşey var. Open Subtitles هناك هناك الشيء الذي أنا يَجِبُ أَنْ أُخبرُك.
    Dinle ama ne diyeceğim, arabayı çok seviyorum. Open Subtitles أُخبرُك الذي مع ذلك. أنا أَحبُّ السيارةَ.
    - Ben bir sanatçı değilim. - Fikrimi söylememe izin ver. Open Subtitles لَستُ فنانةً أتَركيني أُخبرُك ذلك
    Bu cinayeti çöz, ben de sana karını öldüren adam hakkında tüm bildiklerimi anlatayım. Open Subtitles تَحْلُّ هذا القتلِ، وأنا أُخبرُك كُلّ شيءَ أَعْرفُ حول الرجل الذي قَتلَ زوجتَكَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more