Yaptığın, anlattığın şeyleri sana kimin öğrettiğini söyleyeyim mi? | Open Subtitles | هل أُخبرُك من الذي علّمك الأشياء التي عَملتَها،الأشياء التي قلتها؟ |
Size bir şey söyleyeyim mi, Büyük adam, hatalarını kabul eden adamdır. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ إنه لرجل كبير ليعترف بخطئه |
Sadece neyle karşı karşıya olduğumuzu söylüyorum. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أُخبرُك ذلك الذي نحن نُواجهُ هنا، بخير؟ |
Şanslısın saat üzerinden para alıyorum, sana söylüyorum. | Open Subtitles | أنت محظوظ أُصبحُ ذو راتبَ بالساعةِ، أُخبرُك. |
Bir şeyler biliyor.Sana diyorum Bütün bu insanlar da ne? | Open Subtitles | تَعْرفُ شيءاً، أُخبرُك. مَنْ كُلّ هؤلاء الناسِ؟ |
Size söylemem gerekmiyor yoksulluğun Paris sokaklarında yürüdüğünü. | Open Subtitles | أنا ليس من الضروري أن أُخبرُك تلك قصباتِ الفاقةِ شوارع باريس. |
Çavuş Lassard, sana bir şey diyeceğim. | Open Subtitles | حَسناً، دعني أُخبرُك بشيءَ، عريف لاسارد. |
Sana bir şey söylememe izin ver, adamım 20. yüzyılda yaşıyoruz, kanka, haberin var, değil mi? | Open Subtitles | دعني أُخبرُك شيءَ رجل، هذا هو القرنُ العشرونُ تَعْرفُ ذلك، اليس صحيح ؟ |
-Sana bir şey söyleyeyim... -Amerika'dan söz ediyorsun sen. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ تلك الولايات المتّحدةُ الامريكيه التي ، تَتحدّثُ عنها. |
Bu da bir kova buzlu su demek, o kadarını söyleyeyim! | Open Subtitles | وذلك واحد مِنْ سطلِ الماء المبردِ، دعْني أُخبرُك. |
Sana bir şey söyleyeyim mi hissettiğin kadar büyüksündür. | Open Subtitles | دعني أُخبرُك شيئا، أنت كبير مِثْل الملمسَ. |
Bak sana birşey söyleyeyim, seni yaşlı zenci papazı sığ sularda yürüyen. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ، أنت روحي زنجي كبير السن. Wadin ' في الماءِ |
Ama sana ne söylersem söyleyeyim beni affedeceğine peşinen söz vereceksin. | Open Subtitles | حسناً، لكن توعدني بعد أن أُخبرُك. تكون راضي به.. |
Sana birşey söyleyeyim George Michael. | Open Subtitles | حَسناً، تَركَني أُخبرُك شيءَ، جورج مايكل. |
Biliyorum, ben de senden bunu istediğimi söylüyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ، انني فَقَطْ أُخبرُك بأنّني أُريدُك ل. |
Freddy, Morgan'a göz kulak olmanı söylüyorum sense polisi içeri mi alıyorsun? | Open Subtitles | فريدي، أُخبرُك إلى راقبْ مورغان، تَركتَ الشرطة في؟ هذا أَخُّونا، سال. |
Daha sonra onu gördüm, ve sana oldukça iyi geçtiğini söylüyorum, omzunu silkiyorsun. | Open Subtitles | وبعد ذلك أراه ، وأنا أُخبرُك أنه ذَهبَ بخير |
Sana söylüyorum, bunun tartışması bile olmaz. | Open Subtitles | أنا أُخبرُك الآن إن هذا لَيسَ موضوعا للنِقاشِ. |
Sana söylüyorum, Lemon Memory Matron'larından atılırsa bu senin suçun olacak. | Open Subtitles | انا أُخبرُك إذا طردت ليمون من رئيساتِ الذاكرةَ ستكون غلطتك |
Sana diyorum dostum, senin burada dırdırlanacak hiçbir nedenin yok! | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ، حَصلتَ على لا شيءِ للإسَاْءة إلى حول هنا. |
Sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | هناك هناك الشيء الذي أنا يَجِبُ أَنْ أُخبرُك. |
Dinle ama ne diyeceğim, arabayı çok seviyorum. | Open Subtitles | أُخبرُك الذي مع ذلك. أنا أَحبُّ السيارةَ. |
- Ben bir sanatçı değilim. - Fikrimi söylememe izin ver. | Open Subtitles | لَستُ فنانةً أتَركيني أُخبرُك ذلك |
Bu cinayeti çöz, ben de sana karını öldüren adam hakkında tüm bildiklerimi anlatayım. | Open Subtitles | تَحْلُّ هذا القتلِ، وأنا أُخبرُك كُلّ شيءَ أَعْرفُ حول الرجل الذي قَتلَ زوجتَكَ. |