Dünyaya yeni bir insan getirdiğimizde, bebeklerimizi diğer canlıların yanında karşılıyoruz. | TED | عندما نُرحّب بإنسان جديد إلى العالم، نُرحّب بأطفالنا صحبة مخلوقات أُخرى. |
Size göstermek istediğim diğer bir uygulama -- tekrar, bizim laboratuarımızda-- | TED | تطبيقٌ اّخر أريد أن تُشاهدوه -- مرةً أُخرى ، في مُختبرنا. |
İşte başka bir zaman makinesi daha, birşeyi roketlerden daha fazla hızlandırıyor. | Open Subtitles | هذه آلة زمنيّة أُخرى و تُسرّع الأشياء أكثر حتى من السُفن الفضائيّة |
Polisin DNA için aldığı tarağı başka bir kadına ait olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ظنّتَ بأنّ المُشط الذي أخذهُ الشرطة كعيّنةٍ لحمضها النووي تعودُ لمرأةٍ أُخرى. |
120-140 milyon yıl önce yine ortaya çıktı: yalnız yaşayan yaban arıları basit ilkel yuvalarını, kovanlarını yaparken. | TED | ولكن حَصلَ مرةً أُخرى قبل حوالي 120 أو 140 مليون سنة عندما بدأت الدبابير الأوليّة ببناء أعشاش وخلايا بسيطة ، وبدائية. |
- İlk kez görmediğiniz ve muhakkak tekrar göreceğiniz gibi. | Open Subtitles | كما شاهدتموني مرّةً من قبل و حتماً ستُشاهدونني مرّاتٍ أُخرى |
- başka bir yolu olsa istemezdim. | Open Subtitles | لمْ أكُ لأطلبَ ذلكَ لو كانتْ ثمة طريقة أُخرى |
Ve her bir nöron, beyindeki diğer nöronlarla 1000-10.000 civarında bağlantı kuruyor. | TED | وكل واحدة منها تقوم من ألف الى 10 الآف اتصال مع خلية أُخرى في الدماغ |
Dünyanın ilk ulusal iğne değişim programını kurdu ve diğer ülkeler onu takip etti. Avustralya, Hollanda ve diğer birkaçı, | TED | فقد بدأت المشروع العالمي الاول لتبادل الإبر وقد لحقت بها الدول الاخرى مثل .. إستراليا وهولندا .. ودول أُخرى |
Erkek üreme hücrelerini bir çiçekten diğer çiçeğe taşıyor. | TED | حيث أنها تحمل الخلايا الذكرية الجنسية من زهرة إلى أُخرى |
Ben hep diğer insanların da doğal bir şekilde uyanıp başka bir yerde olduğunu, başka bir giysi giydiklerini ya da biraz yaşlandıklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | كُنتُ أعتقِد دائماً أنها مسألة طبيعية أن يجِد الناس أنفسهم فى مكانٍ آخَر, أو يرتدون ملابِس أُخرى. أو أكبَر سِنّاً. |
Çoğunlukla burayı kullanıyorum, çünkü güneş burada evdeki diğer odalardan daha fazla görünüyor. | Open Subtitles | أستخدمه الآن لأن الشمس تظلُّ ساطعةً فيه لوقتٍ أطول من أية غُرفة أُخرى فى البيت. |
Ve bu acı verici... Çünkü sen bana güvenmiyorsun ve diğer şeye... | Open Subtitles | و هذا أمر مؤلم لأنك لا تتقين في و أَشياء أُخرى |
Elli yıl sonra başka bir gemi geldiğinde medeniyet yok olmuştu. | Open Subtitles | عندما عادت سُفنٌ أُخرى بعد 50 عام كانت الحضارةُ قد انهارت. |
başka bir deyişle, Charles Darwin grup seleksiyonuna inanıyordu. | TED | وبعبارةٍ أُخرى ، كان تشارلز داروين يؤمن بالانتقاء الجماعي. |
Aslında bu, birçoğumuzun neden başka bir hayata inandığımızın da cevabı. | TED | لذا فإن هذا هو السبب الكامن وراء رغبتنا بحياة أُخرى. |
Büyük bir toplum sağlık sorununu, sigara kullanımını gidermeye çalışırken galiba başka bir büyük soruna yol açtık. | TED | وبينما نحاول حل مشكلة صحية عامة، وهي تدخين السجائر التقليدية، رُبما خلقنا مشكلة كبيرة أُخرى. |
Eğer uzanır ve bir cismi kendime çekersem de başka bir nöron uyarılıp o objeyi çekmem için bana emir verir. | TED | وإذا قمت بمد يدي وسحب عنصر ما , ستنشط خلية أُخرى آمرتٌ إيايَّ بسحبه |
Haber vermeden gittiğinde, yine başını derde soktuğunu anladım. | Open Subtitles | عندما غادر دون كلمة عرفت أنه متورط فى المشاكل مرّة أُخرى. |
Yani tekrar, bu robotlar gerçekten birbirlerine yaklaşıyorlar. | TED | مرةً أُخرى ، تلك الروبوتات متقاربةٌ جداً من بعضها البعض. |
- başka bir yol var mı? | Open Subtitles | أليست هنالكَ طريقةٌ أُخرى ؟ لا |
Hepimiz yeniden çocuk olmayı düşleriz. | Open Subtitles | نحن نحلم جميعاً بأن نرجع أطفال مرة أُخرى |
Onu haklamadan önce, bir kez daha kıçından sikmek istiyorum. | Open Subtitles | قبلَ أن أقتلَه أُريدُ أن أُمارسَ معهُ الجنس مرةً أُخرى |
Tabii, onun buna hazır olup olmadığı ayrı bir hikâye. | Open Subtitles | طَبعاً إنها قِصَة أُخرى فيما إذا كانَ هوَ جاهِزاً لأمثالي |
Böyle fikirler insanın aklına kolay kolay gelmiyor. Hayatım boyunca bir daha elime geçmeyebilir. | Open Subtitles | لربّما لا تأتني فكرة أُخرى طوال حياتي. |
Bu çalışmalar ailelerin yaptığı belli şeylerin çocuklar için güzel sonuçlarla orantılı olduğunu gösteriyor, ama bu davranışların güzel sonuçlara neden olacağını veya başka faktörlerin yolumuza çıkıp çıkmayacağını bilemeyiz. | TED | أظهرت هذه الدراسة أن هناك أمور معينة يفعلها الوالدين ترتبط بنتائج جيدة للأطفال، ولكننا لانعرف بالضرورة تلك السلوكيات التي تسببت بهذه النتائج الجيدة، او إذا كان هناك عوامل أُخرى اعترضت الطريق. |