"أُفكر" - Translation from Arabic to Turkish

• düşünüyordum
• düşünüyorum
• düşündüm
• düşündüğüm
• düşündüğümü
• aklıma
• düşünmemiştim
• düşünmek
• düşüneyim
• düşünmekten
• düşüneceğim
• düşündüğümde
• düşünüp
• düşündürdü
• düşüneceğimi

Daima ustanın döneceği günü düşünüyordum.
دائماً ,كنت أُفكر فى اليوم الذى تعود فيه يا سيدى

Büyüyü yaparken köpekleri düşünüyordum .
لقد كنت أُفكر بالكلاب عندما أديت التعويذة.

Yani aslında o türler için daha çok... kırmızı köri yemeği düşünüyorum, yanına da yeşil kabak veya balkabağı artık hangisinin mevsimiyse.
أتعلم، لقد كنت أُفكر في الحقيقة على طول الخط في، ربما كاري أحمر مع بعض القرع والسجق، أياً كان ما هو موسمه

Beni o kadar iyi tanıyorsun madem, şimdi ne düşünüyorum?
حسناُ, ان كنت تظنين أنك تعرفينني جيداً بِم أُفكر الان؟

Övünmekten hoşlanmam ama Kid Flash olmadan önce büyücü olmayı ciddi olarak düşündüm.
حسناً , أنا لا أحبُّ أن أتباهى قبل أن أصبح فتى الضوء كنت أُفكر بجدية أن أصبح ساحراً

Şimdi, düşündüğüm şu en az tutar ve çaba ile en fazla eğlenceyi nasıl üretebiliriz?
الآن، ما كُنتُ أُفكر به ما نستطيع أن نقوم به، كمية أصغر من الجُهدِ،

Bu yerin gerçekte ne olduğunu düşünüyordum.
كُنتُ بالفعل أُفكر عن هذا المكان ماذا حقآ كان

Heeyy. Seminerdeki kız bu. Ben de seni düşünüyordum.
مرحباً، أنت الفتاة من الندوة كُنت أُفكر بكِ

düşünüyordum da benim eve taşınabilir.
كنت أُفكر, كما تعلمى, ربما ينتقل ليعيش معى.

Yok, ben çağırdım zaten. Dosyalarını birkaç gün içinde gönderirim. Biraz daha org eklemeyi düşünüyordum.
لا، هُنـــاك واحدة تنتظر فى الطريق بالفعل سأُرسل لك ملفاتك بعد عدة قليلة أُفكر فى وضح مزيج من المؤثرات

Bir takım hamleler düşünüyordum ama sonra işe yaramadılar.
ذلك لأني أُفكر كثيرًا ومن ثم لا أتصرف بناءً على ذلك

Bu gece kutlama için beni yemeğe götürmene izin vermeyi düşünüyorum.
لقد كُنت أُفكر سوف أدعك الليلة تأخذني إلى عشاءاً للأحتفال

Well, düşünüyorum da piston kolu yere sürtünmeye ilk başladığında ilk büyük etkisini burada yapmış olmalı.
حسناً أنا أُفكر عندما ذراع القضيب اصدمت بالطريق أحدثت هذا الانطباع الكبير الأول هنا

Benim için yaptığın her şeye minnettarım, ama sana söylemem lazım, gitmeyi düşünüyorum.
أُقدر كل شئ فعلته لى لكن يجب أن أخبرك أنا أُفكر بالرحيل

Geçen gün takside şu küçük televizyonu izlerken düşündüm bunu.
كنت أُفكر حول ذلك الذى كان فى التاكسى البارجه عندما كنت أُشاهد التلفزيون.

Çünkü düşündüm de silah falan yok dedin ya?
لأنني كنتُ أُفكر أنا أعلم أنكَ قُلتَ بدون أسلحة بتاتا؟

Aslında, benim düşündüğüm mesafe biraz daha fazla.
في الواقع، كنت أُفكر أن تبتعد أكثر من ذلك

Tam ucundayım ve bana muziplik yapıyor ve sanki ne düşündüğümü biliyor durmuyor ve durmasını da istemiyorum.
أنا قريبة للغاية، وهو فقط يقوم بمضايقتي، وكأنه يعلم بمّا أُفكر.

Şapkamı takana kadar aklıma bile gelmemişti.
أنا لَم أُفكر حتى بهم حتى كان عندي قبعتُي على

Tüm Bu olaydan önce Sen biliyorsun, ben bile onu hiç düşünmemiştim .
تعلمين، عندما إختفى هؤلاء الناس، لم أُفكر بالامر حتى

Ben , ben yapmak artık söylemek isterdim ama param ve işler hakkında düşünmek.
اتمنى لو أنتِ فعلت ، لكنني كنت أُفكر بالمال، والفرصّ

Önce sen şu kanat çırpma zımbırtısını göster ve ben de bunu bir düşüneyim.
لماذا لا تظهر لي كيفية نفض الغبار الأجنحة أولاً؟ وبعد ذلك سوف أُفكر في ذلك

Bir yıl boyunca seni o odada yalnız düşünmekten nefret ediyorum.
أشعر بالسوء عندما أُفكر أنكَ ستبقى وحيداً لسنة كاملة

Bunu düşüneceğim.
سـوف أُفكر بهذا.

Hasini etkisiyle elde ettiğim bu başarıyı düşündüğümde birlikte çalışma şansını yakaladığım kişileri düşünmeden edemiyorum.
بينما أُفكر في هذا النجاح الذي صادفته مع تأثير حسيني، أواصل العودة إلى الأشخاص الذين كنتُ محظوظة بما يكفي للعمل معهم.

Sürekli ya birisi onu benden alırsa diye düşünüp durdum.
كل ما كنت أُفكر فيه هو ماذا كان سيحدث إذا أخذه احدً مني.

Söylemek istediğim şu ki, o uçak kazası bana ayrılığımızı düşündürdü.
وجهة نظري أن تحطم الطائرة جعلني أُفكر في أن ننفصل.

Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
لا أعرف ما أُفكر به.