"أُقابل" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanışmak
        
    • tanışmadım
        
    • görüşmem
        
    • buluşacağım
        
    • buluşacaktım
        
    Bay Pauwels, sizin kadar harika bir güvercin yetiştiricisiyle tanışmak büyük bir onur. Open Subtitles سيد "باولس"، إنهُ لشرفُاً لي أن أُقابل هاوِ عظيم للحمام مِثلُك.
    Tek çocuğuyla tanışmak da benim için onur. Open Subtitles والشرف لي أن أُقابل إبنته الوحيدة.
    Bizi tutan adamla hiç tanışmadım. Open Subtitles أنا لم أُقابل مطلقاً الرجل الذي أوكلنا بهذه المهمة
    Ajan Underhill'le hiç tanışmadım ama annem ve babam için yaptıklarını biliyorum. Open Subtitles لم أُقابل العميل (أندرهيل) قبلًا ولكني أعلم ما فعله لأمي وأبي
    Bob, tatilde hastalarımla görüşmem, hiçbir zaman! Open Subtitles -أنا لا أُقابل المرضى بالإجازة . أبداً!
    Hayır, sadece eski bir arkadaşla buluşacağım. Open Subtitles لا، إنني فقط أُقابل صديقاً قديماً أه
    Aklıma gelmişken burada biriyle buluşacaktım. Open Subtitles على فكرة، يفترض بي أن أُقابل أحداًَ ما هنا
    Parker'la birlikteyken sevgilinle tanışmak zorunda kalıyorum. Open Subtitles يجب أن أُقابل صديقك الحميم مع (باركر) هنا
    - Patronunla tanışmak istiyorum. Open Subtitles أُريد أن أُقابل رئيسك
    Chintu ile de görüşmem gerek. Open Subtitles علىّ أن أُقابل تشنتو
    Senatör Crane ile görüşmem lazım. Open Subtitles عليّ أن أُقابل العضو (كراين)،
    Brunch için kız arkadaşlarımla buluşacağım. Open Subtitles أنا أُقابل صديقاتي على فطور مُتأخر
    Ben birazdan Lommers'la buluşacağım. Open Subtitles ولكن من المفترض لي أن أُقابل (لومرز) قريبًا.
    Bu gece Josh'la buluşacağım. Open Subtitles -سوف أُقابل ((جوش)) الليلة .
    Bir arkadaşımla buluşacaktım. Sanırım kendisi burada kalıyor. Adı Brian Speer. Open Subtitles بالمناسبة، من المفترض أن أُقابل صديقٌ ليَّ هنا، أعتقدُ أنّه يُقيم هنا، اسمه (براين سبيّر)
    Lanet olsun, gidip şeyle buluşacaktım... Open Subtitles تباًN... كان من المفترض أن أُقابل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more