"أُناس" - Translation from Arabic to Turkish

    • insanlar
        
    • insanların
        
    • insanlarla
        
    • insanları
        
    • insanlara
        
    • insanlarız
        
    • insan
        
    • insanlardan
        
    • konuk ettiler
        
    "Hala sokaklarda yürüyen insanlar vardı, kimse bir şey söylemedi. Open Subtitles كان هناك أُناس يتحركون في الشارع لم يقل أحدهم شيئا
    Sağlıklı beyaz bir bebeğe 50 bin dolar veren insanlar olduğunu duymuş. Open Subtitles فلقد سمع أنّ هنالك أُناس سيدفعون خمسون ألفاً لأجل طفلٍ أبيض وصحيّ
    Sizin gibi insanlar böyle işleri çözsün diye vergi ödüyorum. Open Subtitles أدفع ضرائبي حتى أُناس في مكانتك يمكنهم معرفة تلك الأمور.
    Ve bu insanların muhtemelen bunlara benzeyen ve adı Barack Obama olan insanlara oy vermek istemediklerini düşünüyoruz. TED ونحن نعتقد ان أُناس كهولاء ربما لايرغبون بالتصويت لإشخاص يبدون كهذا، ويسمون باراك اوباما.
    Diğer insanlarla görüşmek istediğini söylemek zor olmasa gerek değil mi? Open Subtitles هنالك شئ واحد لقوله هو انك تريدين رؤية أُناس اخرين اتفقنا؟
    İsa'yla diğer insanları anlama konusunda anlaşmaya vardık diye ara sıra konuşmuyor değiliz. Open Subtitles انا والمسيح اتفقنا أن نرى أُناس آخريـن وهذا لآ يعنـي أننا لا زلنا نتكلم من حيـن لآخر
    Boşuna polis gözetiminde değilsin. Seni öldürmek isteyen insanlar var. Open Subtitles أنتِ في الحبس الوقائي لسببٍ ما هناك أُناس يحاولون قتلكِ.
    Geçen hafta Arizona Hükümet Binasında bir koltuk kazanan Athena Salman gibi insanlar. TED أُناس كـ أثينا سلمان، التي فازت مؤخراً بالحصول على مقعد في مجلس ولاية اريزونا.
    Çok geçmeden, epilepsi olan insanlar ve aileleri, hatta teşhis konulmayanlar tarafından bile görülmeye ve duyulmaya başladım. TED وقبلها بكثير، بدأ أُناس مصابون بالصرع يروني ويسمعونني وأسرهم، وحتى أولئك غير المشخصين به.
    Bunlar kararlı insanlar. Çok kararlı. Open Subtitles إنهم أُناس مصممون مصممون جدًا بالنسبة لذوقي
    Sessiz, insanlar iyi, onurluca çalışabiliyorum. Open Subtitles أُناس طيّبون و مسالمون و مجدّون في العمل و شرفاء و غير مثيرين للمتاعب
    Sadece bilinmeyen insanlar tarafından kendilerini korumak için yapılan kanunlar var bu beni durduruyor ve üzüntümü alıyor. Open Subtitles فقط قوانين صنعها أُناس مجهولون ليحموا أنفسهم لـ يحتجزوني أنا و حُزني بعيداً.
    fakat dışarıda UFO'lara inanan insanlar olduğuna inanıyor musun? Open Subtitles هل تؤمن بأن هناك أُناس يؤمنون بالصحون الطائرة والأجسام الغريبة؟
    yani neden cadılara inanan insanlar olmasın? Open Subtitles إذاً, لماذا لاتؤمن بوجود أُناس يؤمنون بالسحرة؟
    Saygın insanların arasında yaşamaya layık değilsin. Open Subtitles أنتِ لستِ إلا مومس سكة حديد لستِ ملائمة للعيش بين أُناس محترمين
    İnsanların para için fıkra uydurduklarını hiç düşünmezdim ama bir yerlerden çıkıyor olmalılar. Open Subtitles لم أتصور أبدأ أن يكتب ، أُناس النُكت مقابل المال لكني أعتقد أنهم يحصلون عليها من مكان ما
    Bunun sebebi, kendim gibi gözüken ve duyulan insanlarla ya konuşmuş olmam ya da bilirsiniz, en azından aynı şarkıları dinlemiş olmamdı. TED لأنني كنت أتحدث مع أُناس مثلي، أو على الأقل، أُناس كانوا يستمعون للأغاني نفسها.
    İçi doldurulmamış şeyler var. Diğer insanları, diğer hayatları görebiliyorum. Open Subtitles ثغرات أشياء لا أعرف ماهيّتها أستطيع أن أرى أُناس أخرى...
    Senin gibi insanlara yardım etmekten zevk alıyorum. Open Subtitles أعتقد أني أشعر بمتعة في إخراج أُناس مثلك من السجن
    Aslında iyi insanlarız. Ted, onlara çok iyi vakit geçirdik ve gerçekten üzülmüş gibiler. Open Subtitles أجل نحن أُناس رائعين في كل سنة نحضر الكثير من المفاجئات للجيران
    Her kesimden insan bizim hikâyemizin bir parçasıydı. TED أُناس من جميع الأنواع كانوا جزءا من قصتنا.
    Bizim, sorunları çözmeye çalışan insanlardan ziyade, ünlülere dönüştürüldüğümüz bir gidişat var. TED وهناك طريقة ما تحولنا خلالها إلى مشاهير عوضًا عن أُناس يحاولون أن يحلوا المشكلة.
    ~ İbranilere Mektup 13:2 ~ ...çünkü bu sayede bazıları bilmeden melekleri konuk ettiler". Open Subtitles "لأَن بِها أَضاف أُناس ملائكة وهم لا يدرون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more