Her türlü silah , kimyasallar da dahil., bu insanları yok etmek için kullanılıyor. | Open Subtitles | لقد طوروا العديد من الأسلحة ومن ضمنها الأسلحة الكيماوية التي تستخدم في إبادتهم |
yok etmek istediklerin biziz sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّنا كُنّا الوحيدين الذين كُنْتَ تُحاولُ إبادتهم. |
Daha fazla güçlenmeden, onları yok etmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | حان وقت إبادتهم قبل أن تتعاظم قوتهم |
Ateş onları yok etmiş. Acaba... | Open Subtitles | لقد تمت إبادتهم حرقاً، هلاممرتليّالـ .. |
Çünkü onları tamamen silip yok etmenin eşiğinde olduğumuzu biliyorlar. | Open Subtitles | لأن يَعْرفونَ بأنّنا على وشك إبادتهم بالكامل |
Ama aynı zamanda bir kez öldürürlerse, yok edilmeleri gerektiğini de biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعرف كذلك أنهم حالما يُقتلون يجب أن يتم إبادتهم. |
Hebalon Ordusu'nun başkomutanı olarak ilk işin onları sonsuza dek yok etmek olacak. | Open Subtitles | مهمتك الأولى كقائد عام ( جيش ( هيبالونيان ستكون إبادتهم إلى الأبد |
Ayrıca aradığın kelime "yok etmek". | Open Subtitles | والكلمة الصحيحة هيّ "إبادتهم"، |
Onları tamamen yok etmek istiyorlar. | Open Subtitles | -أنهم يريدون إبادتهم تماما |
onları yok etmenin vakti geldi. | Open Subtitles | لقد حان وقت إبادتهم |
Ori onları yok etmeye çalıştı. | Open Subtitles | حاول الـ((أوراي)) إبادتهم |
Evet, yok edilmeleri falan gerekiyor. | Open Subtitles | كان لا بد من إبادتهم |