Howard Epps 30 saat 23 dakika sonra idam edilecek. | Open Subtitles | سيتم إعدام هاورد إبس خلال 30 ساعة و 23 دقيقة |
Ajan Booth, aniden Howard Epps'in suçlı olmadığına mı karar verdiniz? | Open Subtitles | أيها العميل بووث هل قررت فجأة بان هاورد إبس ليس مذنباً؟ |
Howard Epps onu idam sırasına koyan adamın beş dakikalık ilgisini hakediyor. | Open Subtitles | إن هاورد إبس يستحق خمسة دقائق ليؤخذ بعين الإعتبار من الرجل الذي وضعه على طريق الموت |
Ben Howard Epps'i sadece tutukladım. Onu idama mahkum eden juriydi. | Open Subtitles | أنا اعتقلت هاورد إبس و أنا كنت المحلف الذي حكم عليه بالموت |
Canın cehenneme, Eeps. | Open Subtitles | أقول أذهبي إلى الجحيم، إبس. |
Epps her iki davada da iyi temsil edilemedi. | Open Subtitles | لم يتم تمثيل إبس بشكل جيد في كلتا المحاكمتين |
Epps'i suçlu buldular ve yine de sen benim peşime düştün. | Open Subtitles | هم من وجدوا بأن إبس مذنباً و مع ذلك و أنا هو الشخص الذين تسعين ورائه |
Sormak istiyorum... o kızı Howard Epps'in öldürdüğünden kesinlikle emin misin? | Open Subtitles | أنا أسألك فقط هل أنت متأكد حتماً بأن هاورد إبس قد قتل تلك الفتاة؟ |
Çünkü Howard Epps'i tutuklayan Booth'tu. | Open Subtitles | لأن بووث كان العميل الذي ألقى القبض على هاورد إبس في البداية |
Bütün bunların sona ermesini beklemek yeterince stresli, ve şimdi duyduk ki Epps'in avukatları kararı tecil ettirmeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | إن إنتظار كل ذلك حتى ينتهي أمر مزعج جداً و الآن سمعنا بأن محامية إبس تحاول أن تلتمس لإرجاء تنفيذ الحكم |
Ajan Booth Epps'i yakalayan kişi. | Open Subtitles | العميل بووث هو المحقق الذي ألقى القبض على إبس |
Dediğim gibi ucu açık bir nokta var ve Howard Epps'i ben tutukladım. | Open Subtitles | هناك نهاية غير محكمة و أنا اعتقلت هاورد إبس |
ve böylece Howard Epps'in idamını durdurmak için son bir çabada bulunuyor. | Open Subtitles | في محاولة أخيرة يائسة لمنع هاورد إبس من الإعدام |
Howard Epps idamlık hücresine alınmış. | Open Subtitles | لقد نقلوا هاورد إبس إلى غرفة ما قبل الإعدام |
Howard Epps'in avukatı bu argümanı yargıca sunup onun karar vermesine izin vermeli. | Open Subtitles | يجب على محامي هاورد إبس أن يتقدم بهذه المداخلة إلى القاضي و يترك القرار له |
Epps suçluydu. Başından beri suçluydu. | Open Subtitles | إبس كان مذنباً لقد كان دائماً و أبداً مذنباً |
Oliver Epps tarafından Ethan Grohl'a yapılan tüm aramalar Batı Kıyı'sından. | Open Subtitles | جميع المكالمات التي جعلت أوليفر إبس لإيثان غروهل نشأت من الساحل الغربي. |
Tüm bunda Oliver Epps'in mağdur olma şansı var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي فرصة أن أوليفر إبس هو الضحية في كل هذا، أيضا؟ |
En azından, Oliver Epps tecavüzde adam kaçırmada yasadışı hapsetmede iyi. | Open Subtitles | على أقل تقدير، أوليفر إبس يمكن أن تكون جيدة ل الاعتداء والخطف و السجن غير القانوني. |
Bunu dinleyin, bizim birimden aldığım bilgiye göre Epps bunun bir parçası. | Open Subtitles | الاستماع إلى هذه، وفقا لانتل أنا فقط حصلت من قوة العمل المحلية الخاصة بنا، إبس هو جزء منه. |
Eeps! Eeps! | Open Subtitles | إبس إبس |