"إبنتكَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kızın
        
    • kızını
        
    • Kızının
        
    • Kızınız
        
    • Kızına
        
    • kizinizi
        
    Pekala şimdi seni odana geri götüreceğim. kızın da seninle gelebilir. Open Subtitles لذا اُريدكَ أن ترجع مباشرةً إلى هذه الغرفة وتصطحب إبنتكَ معك
    Karının boyun 14 sene önce kırılmış ve kızın o gün senin etrafta boynu kopmuş tavuk gibi koşuşturduğunu söylüyor. Open Subtitles قدّ كُسرت رقبة زوجتكَ مُنذ 14 عاماً، و إبنتكَ وصفتكَ بأنّكَ كنتَ هائماً آنذاك كدجاجة فقدت رأسها.
    Karının boyun 14 sene önce kırılmış ve kızın o gün senin etrafta boynu kopmuş tavuk gibi koşuşturduğunu söylüyor. Open Subtitles قدّ كُسرت رقبة زوجتكَ مُنذ 14 عاماً، و إبنتكَ وصفتكَ بأنّكَ كنتَ هائماً آنذاك كدجاجة فقدت رأسها.
    -"kızını işe götür günü" diyecektim, ama onun yerine, "şükran günü" diyeceğim? Open Subtitles كنتُ سأقول خذ إبنتكَ ليوم العمل ولكنني سأقول عيد الشكر؟
    Kendi Kızının gözlerinin önünde büyürken görmenin nasıl bir his olduğunu bilmek istiyordum. Open Subtitles بحق أريد أن أعرف ما هو شعورك وأنت ترى إبنتكَ تكبر أمام عينيك
    Kızınız partiye cinsel ilişki niyetiyle gitmiş. Open Subtitles إبنتكَ ذهبت إلى الحفلة ، بنية ممارسة الجنس.
    kızın evleniyor ve bir sebeptendir ki onunla geçitte yürümeni istiyor. Open Subtitles إبنتكَ ستتزوج، ولبعض الأسباب تريدكَ أن تمشي معها إلى الممر
    kızın siyasi olarak robot istihdamına karşı mı? Open Subtitles هل إبنتكَ تنحاز سياسياً ضدّ إنجازات الإنسان الآلي؟
    kızın ve topluluğuyla buluşmayacak mıyız? Open Subtitles ماذا؟ ، مهلاً، ألن نقابلَ إبنتكَ ودائرتها؟
    Eğer taban çökmediyse eminim kızın da aşağıda o grupla birliktedir. Open Subtitles إن كانت كل المنافذ مسدودةٌ.. فأنا متأكدٌ من إن إبنتكَ موجودةٌ في الأسفل مع تلك المجموعة
    Acaba şimdi kızın hakkında ne düşünüyordur? Daha açmadın mı? Open Subtitles و أنا أتسائل بمَ تفكّر إبنتكَ حيالكَ الآن ؟ ألمْ تفتحه بعد ؟
    Söz verdiğim gibi kızın daha fazla bela olmazsa onun peşine düşmem. Open Subtitles و كما وعدتكَ طالما إنّ إبنتكَ لا تبحث عن المزيد من المشاكل فلنْ أكون في طلبها
    kızın bir yerlerde seni bekliyor olabilir. Open Subtitles حتى أنك أيضاً لا تعرف ما إذا كانت إبنتكَ في إنتظارِك أم لا.
    Yani burayı kızın için mi yaptın? Open Subtitles إذاً, فقدْ بنيتَ هذا المكان لأجل إبنتكَ ؟
    - Öyle ama burayı kızın için inşa edip oğlundan sakladın. Open Subtitles و مع ذلك بنيت هذا المكان لأجل إبنتكَ و كذبت على إبنكَ بهذا الشأن
    kızını bulmana yardım edebilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Open Subtitles سنفعل كل ما بوسعنا لنساعدكَ في العثور على إبنتكَ
    Pekala, 15 yıl önce kızını terk ettiğinde sen de, saygı duyulan bir fen öğretmeniydin. Open Subtitles عندما هجرتَ إبنتكَ قبل 15 عاماً... كنتَ مدرس علوم محترم جداً ببساطة بنفس الموقف
    kızını tekrar görebilirsin. Open Subtitles يُمْكِنُك أَنْ تَرى إبنتكَ ثانيةً
    Kızının yaşayıp yaşamadığını bilmiyorsun. Open Subtitles أليس من الممكن أن تكون إبنتكَ على قيد الحياة بعد؟
    Kızının üniversitedeki yurdunun ve odasının anahtarları. Open Subtitles هذه مفاتيح مهجعِ إبنتكَ بالجامعة، و غرفة نومها.
    - Siz ve Kızınız çok kötüsünüz. Open Subtitles -أنتَ و إبنتكَ مثل بعض مُختلين
    Bunun bitmesini istiyorsan yapman gereken tek şey Kızına, onu sattığını söylemek. Open Subtitles لوأردتىأن يتوقفذلك ، كلّ ما عليكَ فعله أن تُخبر إبنتكَ أنكَ بعتها لنا.
    Bunun olmasini asla istememistim, ama en azindan kizinizi kurtarmak için yardim etmemize izin verin. Open Subtitles لم أرِد أنّ يحدث هذا قط، لكن على الأقل اسمح لنا بمساعدتكَ لإستعادة إبنتكَ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more