Şefik, Karaçi'ye kuzeni Zahid ile geldi. | Open Subtitles | ومن ثم فقد عاد شفيق إلى كراتشى وبصحبته إبن عمه زاهد |
- Hayır, kuzeni Ralph. - Beyaz biri gibi mi gözüküyorum? | Open Subtitles | لا، إبن عمه رالف - هل أبدو لك كرجل أبيض ؟ |
Ethan'ın kuzeni avukatmış biliyor musun? | Open Subtitles | نعم , لقد إتصل وتحدثنا هل تعلمى أن إبن عمه محامى ؟ |
Bir tay yakalıyor, kuzeni Tungaa kaçmadan önce onu bağlamalı. | Open Subtitles | حالما يُمسك بالمُهر على إبن عمه تونكا أن يُمسك بزمامه قبل أن يهرب |
Hiçbir erkek biraderinden ya da kuzeninden sorumlu tutulamaz. | Open Subtitles | لا يوجد رجل يُعد حارس لأخيه أو إبن عمه |
Evet, kuzeni beysbol sopasıyla parmağımı kırmıştı. | Open Subtitles | إبن عمه هو من كسر إصبعي بمضرب كرة البيسبول |
Pablo'nun kendisi değilmi, uzaktan İrlandalı kuzeni. | Open Subtitles | حسنا، هو لم يكن ممكننا أن بابلو. لا بدّ أن يكون فيها حقل بيكاسو، إبن عمه الآيرلندي البعيد... |
Hatta evlatlığı Zeyd ve kuzeni Ali de ona katılmış. | Open Subtitles | ما هو لحدالآن،لكنإبنهالمتبنىزيادإنضمإليه و... . وكذلك إبن عمه علي... |
kuzeni, Abdel Khader Al-Husseini'yi, milislerinin lideri olarak görevlendirdi, adlarinada Kutsal Savas Ordusu deniyordu. | Open Subtitles | عيّن إبن عمه "عبد القادر الحُسيني" لقيادة مقاومته الشعبية التى "سُميّت "جيش الجهاد المقدّس |
Darryl'ın kuzeni Dewey ile bu işi Kentucky'de halletmek istemiştim. | Open Subtitles | " في " كنتاكي " مع إبن عمه " ديوي |
O halde arayan kuzeni diyelim. | Open Subtitles | حسناً، الآن... إفترضي أن إبن عمه العزيز هو الذي يسأل هل رأيته عندئذ؟ |
Greenwich'de evi olan kuzeni Garnet. | Open Subtitles | إن " جارنيت " من لديه المنزل في " جرينيتش " ، إبن عمه |
kuzeni Garnet'i öldürüp intihar süsü verdi, aynı Hogg gibi. | Open Subtitles | " إبن عمه " جارنيت " ، تم قتله وجعل الأمر يبدو كإنتحار ، كما حدث مع " هوج |
kuzeni Cabrini'de yaşıyor. | Open Subtitles | يعيش إبن عمه في كابرينى. |
"Şişman" diye bilenen Kral VI. Louis, kuzeni İngiltere Kralı ve Normandiya Dükü, | Open Subtitles | الملك (لويس) السادس الملقب بالسمين بشن حرب ضد إبن عمه |
Bu da kuzeni Lance. | Open Subtitles | ذلك إبن عمه. الرمح. |
Rhys'in Millennium Stadı'nda çalışan arkadaşının bir kuzeni var. | Open Subtitles | ريز) يعرف شخص يعمل إبن عمه) في ستاد الألفيّة |
kuzeni de uçaktaydı. | Open Subtitles | لأن إبن عمه كان بالطائرة |
Hastane ona ait, kuzeni yaptı. | Open Subtitles | مُستشفاه ، إبن عمه |
Diyor ki, madalyon kuzeninden bir hediyeymiş, yaratığa tapmıyormuş ve eğer serbest bırakacaksa niye yakalamamızda yardım etsinmiş? | Open Subtitles | يقول أن السلسلة كانت هدية من إبن عمه وأنه لا يعبد المخلوق ! |
Peki Kuzeniyle de mi takılacaksın akşam? | Open Subtitles | إذن ستتسكعان مع إبن عمه أيضا؟ |