Aynı şekilde fizikte de bir nesnenin kütlesi ne kadar büyük olursa onun yönünü değiştirmek için o büyüklükte bir kuvvete ihtiyaç vardır. | TED | لذا فإن الفيزياء هي أن الكتلة الأكبر من الشيء تحتاج إلى المزيد من القوة لتغيير إتجاهها. |
Bakın. Kız polisi görünce yönünü değiştiriyor. | Open Subtitles | هاهي, لقد غيرت إتجاهها عندما رأت الشرطي ترجمة: |
Yıldızlardan takip edebildiği kadarıyla, gece boyunca balık ne davranış biçimini ne de yönünü değiştirmişti. | Open Subtitles | لم تغير السمكه أبدا مسارها " " .. و لا غيرت إتجاهها طوال الليل ذلك ما أدركه الرجل العجوز " " من رؤيته لمواقع النجوم |
Ama rüzgâr yön değiştirirse tüm köy öldürülür. | Open Subtitles | عندما تغير الرياح إتجاهها يتم القضاء على قرية كاملة عوضاً عن ذلك |
- Uçak yön değiştiriyor. | Open Subtitles | الطائرة قامت بتغيير إتجاهها |
Bakın. Kız polisi görünce yönünü değiştiriyor. Lasse Jönsson'un misafiri o olabilir mi? | Open Subtitles | هاهي, لقد غيرت إتجاهها عندما رأت الشرطي |
Tecrübeli bir seyir subayı denize baktığında rüzgarın yönünü ve hızını tespit edip, hedefe varış zamanını tahmin edebiliyordu. | Open Subtitles | و كان هنـاك ملاحين لديهم مـن الخبره ..ما يمكنهم بالنظر فقط إلى سطح البحر أن يقدروا سرعة الرياح، وأين... سيكون إتجاهها بعد وقت معلوم |
Ayrıca rüzgâr yönünü çabuk değiştirebilir. | Open Subtitles | والريح تتغير إتجاهها كثيراً |
Rüzgar yön değiştirdi! | Open Subtitles | الريح غيّرت إتجاهها. |
yön değiştiriyor. | Open Subtitles | إنها تغير إتجاهها. |