"إتجاهين" - Translation from Arabic to Turkish

    • yönlü
        
    • yöne
        
    • karşılıklı
        
    • yönlere
        
    Bu bir iki yönlü kopyalama cihazı. Sadece görüntüsü Blackberry gibi. Open Subtitles ذلك مصمّم في إتجاهين جهاز إستقبال وإرسال مشفر
    İnsanlığın bildiği en bereketli dünyayla aramızda çift yönlü bir iletişim hattımız var artık. Open Subtitles لدينا الأن خط من إتجاهين لأكثر العوالم إزدهاراً عرفة الجنس البشري
    En azından bana geçici çift yönlü sevkiyatınız için dilekçe verdiğinizi söyleyin. Open Subtitles حسناً , على الأقل أخبريني أنكِ قدمتي إلتماساً مؤقتاً للمدينة للعبور في إتجاهين لأجل طلبياتك
    Aynı virüsün iki soyu... farklı iki yöne hareket ediyor. Open Subtitles سلالتان من نفس الفيروس تنتشر في إتجاهين مختلفين
    Boşver, Mr. Monk.Asla karşılıklı bir ilişkimiz olamayacak. Open Subtitles إنسَه، السّيد Monk. هو مَا سَيصْبَحُ a طريق ذو إتجاهين.
    İkimiz birden tam tersi yönlere koşabildiğimiz kadar hızlı koşarsak, belki kendimizi bundan kurtarabiliriz. Open Subtitles حسنا لو ركضنا باسرع ما يمكنا في إتجاهين معاكسين ربما امكنا أن نخرج أنفسنا
    Ve ilişkilerin iki yönlü olduğunu öğrendim. Open Subtitles وحيثُ هنالكَ تعلمت .أن العلاقات هي طريقٌ ذو إتجاهين
    Bence bu gerçekten de çift yönlü işliyor. TED أعتقد بشدة أن الأمر يمضي في إتجاهين.
    lamba düğmelerinin iki yönlü kullanıldığını bilseydiniz küresel ısınma bu boyutlara gelmezdi." Open Subtitles عرفوا أن مفتاح الضوء له إتجاهين "ربما عندها لن نقلق حيال إرتفاع درجة حرارة الأرض"
    Acaba ticaretimizi iki yönlü yapsak nasıl olur? Open Subtitles كنت أفكر ببدأ تجارة صغيرة ذات إتجاهين
    Belli ki bu eğitim işi çift yönlü olacak canım. Open Subtitles من الواضح، عزيزي، هذا شيءِ إعادة تعليمِ سَيصْبَحُ a طريق ذو إتجاهين.
    Demek istediğim, bak, satış iki yönlü bir sokaktır. Open Subtitles أعني أن المبيعات طريق ذو إتجاهين
    Çift yönlü matkap. Open Subtitles عداد ذو إتجاهين.
    O arkadaşlık çift yönlü bir sokaktı... diyelim. Open Subtitles الصداقه هي طريق ذو إتجاهين
    Yüzeye yaklaşınca kaya iki yöne ayrılıp yanlara gidiyor. Open Subtitles بالقرب من السطح، تنتشر الصخور في إتجاهين مختلفين على الجوانب.
    Trenler sadece iki yöne giderler. Open Subtitles و القطارات تتحرك في إتجاهين فقط.
    Bizi farklı iki yöne doğru iten işlerimiz var. Open Subtitles لدينا وظائف تسحبنا في إتجاهين مختلفين
    CIA'de işler karşılıklı değil. Open Subtitles الوكالة ليست طريقـًا ذا إتجاهين
    İki insan farklı yönlere doğru aynı anda yürürlerken aynı anda aynı şeyi yapmaya karar veriyorlar. Open Subtitles يسير شخصين في إتجاهين معاكسين في نفس الوقت... وبعد ذلك يتخذون نفس القرار..
    Zıt yönlere çekiliyorum. Open Subtitles يتم سحبي في إتجاهين مُعاكسين تماماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more