"إتصالا" - Translation from Arabic to Turkish

    • arama
        
    • aradı
        
    • görüşme
        
    • aradılar
        
    • bağlantı
        
    • bağlantıydı
        
    Genel başkandan bir arama geldi, evet. Open Subtitles أجل ، تلقّيت إتصالا من رئيس الأركان قبل أسبوع
    SIM karttan, gece 04:03'te bir arama yapıldığını biliyoruz. Open Subtitles ومن بطاقة الهاتف نعرف أن إتصالا قد حدث من هاتفه في الرابعة و3 دقائق هذا الصباح.
    Eve gidiyordum, o sırada Drew Imroth aradı. Open Subtitles كنت فى طريقى إلى المنزل عندما تلقيت إتصالا من ، درو إيمروث
    Bugün matematik öğretmenin aradı. Open Subtitles لقد تلقيت إتصالا من مدرس الرياضيات اليوم
    Güzel. Özel bir görüşme yapabileceğim bir odanız var mı buralarda? Open Subtitles هل توجد غرفة هنا ليمكنني ان أَجري إتصالا خاصا؟
    Tam ofise gidiyordum, Bölge Şubesi'nden aradılar... Open Subtitles كنتُ في طريقي للمكتب، تلقيتُ إتصالا من مكتبِ السلطات.
    Ajan Rivai ile bağlantı kuruyorum. Open Subtitles أنا أتلقى إتصالا من العميلة ريفاى
    Çoklu yönlendirmeli bir bağlantıydı. Çıkmaz sokak Jack. Open Subtitles كلا، كان إتصالا مُعاد توجيهه، إنّها نهاية مسدودة يا (جاك).
    Bölgedeki baz istasyonundan saat 09:02'de bir arama yapılmış. Open Subtitles يتبين أن إتصالا من هاتف محمول قد تم من البرج المحلي على التاسعة ودقيقتين في الموقع
    Bir arama yapacağım. Bakalım şikayetnameyi uzakta tutmak için bir şeyler yapabilecek miyim? Open Subtitles سأجري إتصالا لأرى إن كان بإستطاعتي جعله يرجئ توجيه الإتهامات.
    Bir arama yapacağım. Bakalım şikayetnameyi uzakta tutmak için bir şeyler yapabilecek miyim? Open Subtitles سأجري إتصالا لأرى إن كان بإستطاعتي جعله يرجئ توجيه الإتهامات.
    Bir gün FBI anonim bir arama aldı. Open Subtitles لذا يوماً ما، تلقت المباحث الفيدرالية إتصالا مجهول المصدر.
    İki tanesine Hollywood'daki bir otelden arama yapıldı. Open Subtitles وإثنان منهم تلقوا إتصالا للتو من نفس الفندق في (هوليوود).
    Bu sabah 5'te, Gizli Servis'e Getty National'dan bir arama geldi. Open Subtitles عند الخامسة هذا الصباح، تلقت شعبة الحماية الرئاسية إتصالا من مصرف (غيتي) الوطني.
    Bugün matematik öğretmenin aradı. Open Subtitles لقد تلقيت إتصالا من مدرس الرياضيات اليوم
    SanCorp'un Halkla İlişkiler ekibi aradı. Open Subtitles تلقيتُ إتصالا من العلاقات العامة بسانكروب
    Babası bizi aradı. Open Subtitles تلقّينا للتو إتصالا من والدها، إنها لديه
    Son iki ayda 15'ten fazla görüşme. Open Subtitles خمسة عشرة إتصالا خلال الشهرين الماضيين.
    Vance'le iletişim merkezinde görüşme ayarlıyormuş. Open Subtitles {\pos(192,210)} إنّه يعد إتصالا مرئياً في غرفة تقييم التهديدات مع (فانس).
    Adalet Bakanlığı'ndan aradılar. Open Subtitles تلقيت للتو إتصالا من مكتب المدعي العام
    Joona beni aradılar. Open Subtitles جونا انا أتلقى إتصالا.
    Tamam, onunla yeniden bağlantı kurdun. Open Subtitles حسنا جدّدت إتصالا
    - Bilmiyorum. Güvenli bir bağlantıydı. Open Subtitles -لا أعلم، لقد كان إتصالا محميا .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more