"إتصال مع" - Translation from Arabic to Turkish

    • la bağlantı
        
    • ile temas
        
    • iletişimim
        
    • ile iletişim
        
    • adamlarla görüşme
        
    Hollinger'la bağlantı halindeydim. Open Subtitles لقد كنت على إتصال مع هولينغر
    İçeri girince Marshall'la bağlantı kuracaksınız. Open Subtitles بمجرد أن تكونوا بالداخل ستكونوا ( على إتصال مع( مارشال
    Jens Christian Hauge, Londra ile temas halindeydi. Open Subtitles (جيناس كريستيان هاوج) كان على إتصال مع "لندن"
    İletişim odasına gidip Cass ve Fleur ile temas sağlanmış mı öğrenmeni ve bana rapor vermeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تذهبي لغرفة الإتصالات, و تري إن كان هناك إتصال مع (كاس) و (فلور) و تعاودي إبلاغي بذلك
    Diğerleriyle hiç iletişimim yok. Hepimiz Jones ile konuşuyoruz. Open Subtitles ليس لديّ إتصال مع الأخرين كلنا نتحدث مع "جونز" فقط
    İsyancılarla hiçbir iletişimim yok. Open Subtitles ليس لديّ أي إتصال مع المتمردين
    - Amiral Pace ile iletişim halindeler ama sonarları, derinlikölçerleri ve radarları devre dışı durumda. Open Subtitles حسنا،إنهم في إتصال مع الأميرال بايس لكن سونارهم والباحث عن العمق والرادار أعتموا
    Polis, silahlı adamlarla görüşme halinde olduklarını doğruladı ama silahlı adamların kimlikleri hakkında hiçbir bilgi vermiş bulunmuyor... Open Subtitles ،الشرطة أكدت على وجود إتصال مع المعتدي المسلّح لكنهم لم يفصحوا عن أية معلومات بشأن هوية الرجلين
    İçeri girince Marshall'la bağlantı kuracaksınız. Open Subtitles بمجرد أن تكونوا بالداخل ستكونوا على إتصال مع ( مارشال )
    Sayın Büyükelçi, Hamri Al-Assad'la bağlantı halindeyiz. Open Subtitles سيدى السفير... كنا على إتصال مع (هامرى الأسد)
    Sanırım Ajan Booth Parrish ile temas hâlinde. Open Subtitles (أعتقد أنّ العميل (بوث) في إتصال مع (باريش
    - Clenna ile temas kurdunuz mu? Open Subtitles هل أجريت إتصال مع كلينا؟
    Annie'yi hastaneye bıraktıktan sonra Michael ile bir iletişimim olmadı. Open Subtitles (أنا لم أكن على إتصال مع (مايكل منذ تسليم (آني) إلى المستشفى
    Kathryn adında bir kadınla buluşmamdan beri üst yönetimle iletişimim olmadı. Open Subtitles منذ إجتماعي الأول (مع إمرأة تٌدعي (كاثرين لم يكن لدي أي إتصال مع الإدارة العليا
    Bay Ward ile iletişim hâlinde olduğunuzu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّكِ كنتِ على إتصال مع السيّد (وارد).
    Amanda ile iletişim kurduğunda, bağlantının izini sürüp konumunu belirleyeceğiz. Open Subtitles وعندما يعقد إتصال مع (أماندا)، سنتعقب هذا الإتصال ومن ثم سنحدد مكانها
    Polis, silahlı adamlarla görüşme halinde olduklarını doğruladı ama silahlı adamların kimlikleri hakkında hiçbir bilgi vermiş bulunmuyor. Open Subtitles ،الشرطة أكدت على وجود إتصال مع المعتدي المسلّح لكنهم لم يفصحوا عن أية معلومات بشأن هوية الرجلين
    Polis, silahlı adamlarla görüşme halinde olduklarını doğruladı ama silahlı adamların kimlikleri hakkında hiçbir bilgi vermiş bulunmuyor... Open Subtitles ،الشرطة أكدت على وجود إتصال مع المعتدي المسلّح لكنهم لم يفصحوا عن أية معلومات بشأن هوية الرجلين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more