Gitmesine izin ver. İkimiz bu meseleyi halledebiliriz. bir anlaşma yapabiliriz. | Open Subtitles | .. فقط دعها تذهب، وأنت وأنا يمكننا سوف نتوصل إلى إتفاق ما |
Tek bildiğim çıktığında yapacağı bir anlaşma için böbürlenip duruyordu. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو إنّه بقي يتفاخر حول إتفاق ما سيُجريه عندما يخرج |
Bunun bir aile meselesi olduğunu anlamanı umuyordum, belki anlaşırız filan diye. | Open Subtitles | أتمني ان تتفهم أنه من العائلة , ونقدر . علي الوصول الي إتفاق ما |
Özellikle evlilik anlaşması yüzünden beni suçlu gösterebileceğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ هذا قد يجعلني أبدو مذنبة، خاصةً بسبب إتفاق ما قبل الزواج. |
O zaman size basitçe açıklayayım, eğer bir eş evlilik sözleşmesi imzalarsa, feragat ettiği... | Open Subtitles | إذا علي أن أشرح بحذر أنه ما إن تقوم الزوجة بتوقيع إتفاق ما قبل الزواج فإنها لم تعد تملك إرادتها في كثير من الأمور |
- Patty... Tabii, sen ve ben bir anlaşma yapmazsak. | Open Subtitles | مالم أتوصّل أنا وأنت إلي إتفاق ما |
Aralarında bir anlaşma varmış. | Open Subtitles | بعد إتفاق ما بينهما |
Ve bir evlilik öncesi anlaşması imzaladığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | و نحن نعلم أنكِ قمتِ بالتوقيع على إتفاق ما قبل الزواج. |
Bayan Lewis, siz ve rahmetli bir evlilik öncesi anlaşması yapmış mıydınız? | Open Subtitles | سيدة (لويس) هل قمتي أنت و المتوفى بالتوقيع على إتفاق ما قبل الزواج؟ |
Herkese nişanlına evlilik öncesi sözleşmesi imzalatmak istediğini söyler. | Open Subtitles | ستقول للجميع بأن خطيبكِ يريدكِ أن توقعي على إتفاق ما قبل الزواج |
Düğün hediyeleri için bile evlilik sözleşmesi imzalattığında anlamalıydım. | Open Subtitles | عندما مرّر لي إتفاق ما بعد الزواج في هديّة زفافي |
Onu evlilik sözleşmesi yapması için zorlamıştık, Tanrı aşkına. | Open Subtitles | لقد اضطررنا إلى إجبارها على توقيع إتفاق ما قبل الزواج ، بحق السماء |