10 dakikadır dersimdesin ve en ilgi çekici şey sen oldun. | Open Subtitles | لقد قضيت في فصلي 10 دقائق وتبدو الأكثر إثارة للاهتمام فيه |
İkinci yol çok daha ilgi çekici. | TED | وطريقة الإصلاح الثانية هي أكثر إثارة للاهتمام. |
Son on yılda burada pek çok yazar ağırladık ama hiçbirinin partneri kendisinden daha ilgi çekici değildi. | Open Subtitles | أتى إلينا الكثير من الكُتّاب الكبار على مدى العقد الماضي ولكن, ولا واحد منهم كان لديه رفيق أكثر إثارة للاهتمام منه هو |
Daha ilginç bir soru ise: Şefkatli İnsanın kıssasını düşünmek birşey fark ettirdi mi? Cevap: Hayır, hiçbir şey farkettirmedi. | TED | السؤال الأكثر إثارة للاهتمام هو: هل نفعهم التأمل في موعظة السامري الصالح؟ الإجابة : لا، على الإطلاق. |
Bu olay ateş topundan bile ilginç bir hale gelebilir. | Open Subtitles | وهذا يمكن أن يتحول إلى أن يكون أكثر إثارة للاهتمام حتى من الفوكسفيرية |
daha da ilginç. | Open Subtitles | أكثر إثارة للاهتمام. |
En ilginci ise çeşitli topluluklara ilişkin sayısal verilerden çıkan sonuçlar. | TED | والشيء الأكثر إثارة للاهتمام هو ما يمكن ان تخبرنا به الأرقام عن مختلف سكان العالم. |
Bobby, fotoğrafını çektiğim en enteresan kişiydi. | Open Subtitles | بوبي ربما كان أكثر من قمت بتصويره إثارة للاهتمام |
Bu sayılardan hangilerinin birbirinin çarpanları olduğunu düşünerek ve bu ilişkileri göstermek için bir aile ağacı gibi bir resim çizerek daha ilginç hale getirebiliriz. | TED | يمكننا أن نجعلهم أكثر إثارة للاهتمام بالتفكير في أي من تلك الأرقام يُمثِّل عاملًا للآخر أيضًا ورسم صورة تُشبه شجرة العائلة قليلًا، لإظهار تلك العلاقات. |
Ve buradan öğrenip daha ilginç ve ilham verici mimari çevreler yaratabiliriz. | TED | ونستطيع أن نتعلم من ذلك وخلق بيئات معمارية أكثر إثارة للاهتمام وأكثر إلهاماً |
daha ilginç olanı senin benden | Open Subtitles | و أكثر إثارة للاهتمام بأنني لم أشعر |
Ama belli ki adamı senin bulduğundan çok daha ilgi çekici buluyorum. | Open Subtitles | لكنكِ من الواضح تجدينه أقل إثارة للاهتمام بكثير مما أفعل. |
Ama sen bana bambaşka bir teklifle geldin, ilgi çekici bir teklifle. | Open Subtitles | ولكنك عرضت شيء أكثر إثارة للاهتمام شيء أكثر تحديا |
İlgi çekici. | Open Subtitles | أكثر إثارة للاهتمام |
Almanya'da veya dünyanın herhangi bir köşesinde yemekten daha ilgi çekici bir şeyler bulamamışlar mı? | Open Subtitles | شيء أكثر إثارة للاهتمام في... جيلي أحمر مع صلصة الفانيليا تبا! |
- Bu onu daha da ilgi çekici kılıyor. | Open Subtitles | -مما يجعلها أكثر إثارة للاهتمام . |
Seninle konuşulacak çok daha ilginç bir konum var. | Open Subtitles | ل يكون شيء أكثر إثارة للاهتمام أن أتحدث إليكم عن. |
Ben çok daha ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت شيئا أكثر إثارة للاهتمام بكثير. |
Kulağa geldiğinden daha ilginç bir hâle getirmeye gayret edeceğim. | Open Subtitles | والتي سأحاول جاهدًا جعلها أكثر إثارة للاهتمام ممّا تبدو. |
Ancak daha da ilginç soru şu ki Dougal MacKenzie sorgulamama izin vermek yerine neden sizi kendilerinden biri olarak kabul edip bu kadar değer veriyor? | Open Subtitles | ولكن السؤال الأكثر إثارة للاهتمام هو لماذا (دوغال ماكنزي) يعتبرك ذو قيمة حيث تبناك كواحدة منهم |