"إحدى الفتيات" - Translation from Arabic to Turkish

    • kızlardan biri
        
    • bir kız
        
    • kızlardan birini
        
    • - Bir kızın
        
    • kızlarından biri
        
    • kızlardan birine
        
    • kızlardan birisi
        
    • kızlardan biriyle
        
    • kızın biri
        
    • herhangi bir kızın
        
    Ayda'ya, kızlardan biri, banyoda fare zehri gördüğünü söylemişti. TED أخبرت إحدى الفتيات عايدة أنها لاحظت سم الفئران في الحمام.
    Çamaşırhanedeki kızlardan biri bunu yaptı ve şimdi özgür. Open Subtitles إحدى الفتيات بالمصنع فعلت ذلك والآن نالت حريتها.
    en salak kızlardan biri. Open Subtitles هى إحدى الفتيات الصامتات التى ستلتقين بهم دائما..
    Rocky isminde hoşlandığım bir kız vardı. TED أذكر كانت هناك إحدى الفتيات التي كنت معجبًا فيها وتدعي روكي.
    Ne olduğunu anlayamadan kızlardan birini uzaklaştırmaya çalıştım ve o an yüzüme bir şey çarptığını hissettim. TED وبينما كنت مضطرباً من الحدث، حاولت دفع إحدى الفتيات بعيداً، وعندما فعلت هذا، شعرت بشيء يشق وجهي.
    Öldürdükleri kızlardan biri benim arkadaşım değildi. Open Subtitles إحدى الفتيات اللائي قتلن لم تكن صديقة لي
    kızlardan biri bana kartını okutmamı istedi ve yakalandık. Open Subtitles إحدى الفتيات طلبت مني تسجيل خروجها في بطاقة التوقيت خاصتها، وكُشفنا.
    kızlardan biri tehdit edildiği için sığınma evinden taşınmış. Open Subtitles إحدى الفتيات التي انتقلت خارج الملجأ تم تهديدها.
    Kilisesinde konuşurken kızlardan biri, sanırsam Belinda, girip yardım istedi. Open Subtitles كنا نتحدث في كنيسته و إحدى الفتيات بيلندا على ما أظن أتت ترجو المساعدة
    kızlardan biri öldürme emrini verecek kadar öfkelenmiş olabilir mi? Open Subtitles أذن, أتعتقد بأنها إحدى الفتيات الأخريات واللواتي كـّـنا غاضبات وقامت بتكليف شخص ما لضربه
    kızlardan biri aşevinde olanları duymuş. Open Subtitles سمعت إحدى الفتيات بما حدث في بنك الطعام.
    bir kız sana gelir ve tek yaptığı başını derde sokmaktır. Open Subtitles حينما تأتي إليك إحدى الفتيات لا تصادفك إلا المشاكل
    Bunu son yaptığında, bir kız onu terk etmişti. Open Subtitles لقد فعلها ذات مرة حينما هجرته إحدى الفتيات
    - Sanat sınıfındaki bir kız yazımı gördü ve eğer tüm davetiyelere adresleri yazarsam benim de gelebileceğimi söyledi. Open Subtitles إحدى الفتيات بحصة الفن رأت خطي و قالت أنه إن كتبت بيدي كل الدعوات يمكنني أخذ واحدة
    Gio'yu da çağırabilirim, barda tanıştığı kızlardan birini getirir. Open Subtitles سيحضر إحدى الفتيات من تلك الحانه أتعلمين .. أنا بخير
    Hayır. Babamın filme aldığı kızlardan birini. Open Subtitles إحدى الفتيات اللاتي ظهرن في أفلام والدنا
    - Bir kızın annesi internet siteme bulmuş. Yardımımı istedi. Open Subtitles والدة إحدى الفتيات وجدت . موقعيّ وطلبت مساعدتيّ
    Kasaba kızlarından biri ATV kazasında öldü. Open Subtitles لقد قتلت إحدى الفتيات المحليات في حادث
    O biftekleri kızlardan birine yumurtayla kızarttır. Open Subtitles ،شرائح اللحم اجعل إحدى الفتيات تقليهم بالبيض.
    Neyse, kızlardan birisi kendine öğretmen olmayı öğretmişti. TED حسنا ، إحدى الفتيات درّبت نفسها لتُصبح مُدَرّسة.
    Bir keresinde azgın kızlardan biriyle çıkmıştım, aramızda ciddi bir şey yoktu sadece eğlenip gülüyorduk. Open Subtitles خرجت ذات مرة مع إحدى الفتيات لم تكن علاقة جادة لقد كنا نمرح وحسب
    Şey, kızın biri pembe kalem kutumu almış. Şaka mı yapıyorsun? Open Subtitles إحدى الفتيات أخذت حقيبة أقلامي الرصاص الوردية
    Barney'in herhangi bir kızın yatağında uyanmasıyla. Open Subtitles إستيقظ (بارني) في سرير إحدى الفتيات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more