Ona bir Hediye almak yerine, bir parti düzenlesen? | Open Subtitles | مهلاً ماذا عن بدلاً من إحضار هدية لها تعد لها حفلة ؟ |
Sana bir Hediye almak için bir yerde durdum. | Open Subtitles | كنت مضطر أن أتوقف من اجل إحضار هدية لك |
Aslında ona Hediye almak için buradayım. | Open Subtitles | في الحقيقة، أردت إحضار هدية له. |
- Bana hediye almana gerek yok. | Open Subtitles | لم يكن عليك إحضار هدية لي أيها السخيف. |
Stuart, bebek için hediye almana ne gerek vardı? | Open Subtitles | {\pos(190,200)}ستيوارت)، ما كان عليك إحضار هدية لأجل الطفل) |
Hediye almak zorunda değildin. Ben böyle yetiştirildim. | Open Subtitles | لم يكن عليك إحضار هدية |
Hediye almak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك إحضار هدية |