Restoran kuralını biliyorsun. Ben şimdi uydurdum. | Open Subtitles | تعرفين قاعدة المطعم، التي إخترعتها لتوّي، |
Ben uydurdum, bak. | Open Subtitles | أنا إخترعتها ، أنظر |
Bu kelimeyi şimdi uydurdum. | Open Subtitles | تلك كلمة إخترعتها للتو |
- Onu yarattığımı iddia etmemiştim. - Hayalindeki kız olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | بالتأكيد، زعمت بأني إخترعتها - قلت أنها كانت فتاه أحلامك - |
- Onu yarattığımı iddia etmemiştim. - Hayalindeki kız olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | بالتأكيد، زعمت بأني إخترعتها - قلت أنها كانت فتاه أحلامك - |
İcat ettiğim "Bakamadığım Şey" adlı fizik araba oyununu oynamak ister misin? | Open Subtitles | أتود أن تلعب لعبة سيارة فيزيائية إخترعتها تدعى "لا يمكنني أن أرى"؟ |
Benim icat ettiğim çok eğlenceli bir oyun. | Open Subtitles | إنها لعبة مرحة جدا أنا إخترعتها |
Vay canına. Bu senin uydurduğun hikayeden daha iyi. | Open Subtitles | مذهل, هذه أفضل بكثير من القصة التي إخترعتها |
Ben uydurdum. | Open Subtitles | لقد إخترعتها |
"senin uydurduğun saçmalık" olarak mı değiştirdik? | Open Subtitles | الحقيقة المؤكدة" إلى "تفاهات انتَ إخترعتها " ؟ |