"إخترق" - Translation from Arabic to Turkish

• sızmış
• sızdı
• hackledi
• delip
• girdi
• saplanmış
• hackleyen
• hackleyip
• sızan
• delmiş
• hacklediyse
• güvenlik
• hacklemiş

Üzgünüm, sire, ama bir dev kentin duvarlarından içeri sızmış.
أنا آسف يا مولى، لكن هناك عملاق إخترق حوائط المدينة

Teğmen Ross, düşman başkomutanın yakınına kadar gelmiş ve orduya sızmış.
أيتها المساعدة روس, العدو إقترب كثيرا من فوهرير و لقد إخترق الجيش

Dün akşam Bart, 33.1 ile ilgili tüm bilgilerin olması gereken bir yere sızdı.
ليلة أمس إخترق مكان من المفترض انه يحتوى الحاسب الرئيسى للــ 331

Biri o insansız hava uçağını hackledi ve Dale Tanner'ı öldürdü.
شخص ما إخترق تلك الطائرة وقتل (دايل تانر) بها.

Yüzüme bakıp bir şeyler söylemeye çalıştı... ama mızrakların biri göğsünü delip geçmişti.
نظرت إلي و حاولت قول شيءٍ ما لكن الرمح كان قد إخترق صدرها

Afrikalı haydut olarak bilinen biri Multinational Bankasına girdi.
المسمى باللص الأفريقى إخترق البنك الدولى

Sert damaktan beyne doğru giden yol boyunca bir şeyler saplanmış.
شيء ما إخترق نسيج الحنك القاسي وصولاً للدماغ

Bak, ayrıntıları bilmiyoruz henüz ama güvenlik sistemimizi hackleyen kişi, ne yaptığını bilen biri.
.. لا نعلم بالضبط بعد ، لكن أحدهم كان يعرف ماذا يفعل حقاً . إخترق جهازنا الآمن

Birisi profilimi hackleyip bulmuş olmalı.
لا بد أن شخص ما قد إخترق ملفي الشخصي ووجده

Birkaç gün önce birisi sizin laptopunuza sızmış. Bu da sonraki etkisi.
أحدهم إخترق حاسوبكِ المحمول قبل بضع أيام

Biri arabanın motor kontrol ünitesine sızmış ve virüs yüklemiş.
إنّي بالداخل. شخص ما إخترق وحدة التحكّم في المُحرّك بالسيّارة وثبّت برمجيّات خبيثة،

Savunma Bakanlığı'nın en üst düzey sunucusuna sızmış.
لقد إخترق الخادم الأكثر سرية لوزارة الدفاع

Oluşturulmasını önerdiğiniz bu entelektüel topluluğa potansiyel bir casus sızdı.
هذا المجتمع الفكري الذي تقترح أن نبني هنا إخترق من قبل جاسوس محتمل

O zaman nasıl olduysa dün gece sistemime ölü bir adam sızdı.
حسناً، بطريقة أو بأخرى فإنّ رجلاً ميّتاً قد إخترق نظام الكمبيوتر الليلة الماضية

Ben araştırdım, ve Eric veritabanını hackledi ama... teğmen Prietto's birimi hala Afghanistan'da çatışıyor, ama bir asker onun öldüğü gün yaralanmış.
وأنا بحثت عنه ، و (إريك) إخترق .. قادة بيانات ولكن وحدة الملازم (بريّتو) ما زالت (معسكرة في (أفغانستان ولكن جندي آخر قد أصيب في اليوم الذي مات فيه

Fakat her ne ile darbe aldıysa, kesinlikle ağırmış, kafatasını delip geçmiş.
لكن مهما ضربه في الرأس كان بالتأكيد ثقيل، لأنّه إخترق جمجمته

Daha haberim bile yoktu ki, ok doğrudan kalbine girdi.
لم يسبق لي أن استخدمت قوساً و قبل أن أدرك، إخترق السهم قلبه مباشرة

Beyine saplanmış olan silah hakkında bir şeyler bulabildin mi?
هل حالفكِ الحظ للتعرف على السلاح الذي إخترق دماغها؟

Söylesene, Amerikan Merkez Bankası'nı hackleyen bir adam nasıl olur da Birinci Bölge Sorumlusu olur.
كنتُ أتسائل، كيف لرجل (إخترق (البنك الوطني الإمريكي

Sanırım birileri Başkan Yoo Kang Ho'nun ana sunucudaki arşivini hackleyip bilgilere ulaşmış.
(أعتقد أن شخصاً ما إخترق خادم المدير (يو كانغ هو والمعلومات تسربت من هناك

Başka bir yerin bilgisayarına sızan adam değil mi bu?
لقد كان من إخترق القرص الصلب الخاص بعميل آخر؟

Fakat o gece Charlemagne o kadar güçlüymüş ki koruma kalkanını delmiş.
ولكن في تلك الليلة شارلمان كان قوياً جداً فقد إخترق درعه الواقي

Laboratuvari kim hacklediyse daha önce görmedigim bir engelleme yapmis.
أياً كان من إخترق هذا المُختبر قام بإعداد حاجب ما لمْ أرَه شيئاً مثله من قبل.

güvenlik kameralarına giriş yap. Bakalım bir şey görebilecek miyiz.
إخترق كاميرا المراقبة وحاول إيجادها وهي تخرج

Biri sunucularını hacklemiş ve belli bir bölümü kapatmış.
أحدهم إخترق خادم المعلوماتِ خاصتهم و قام بإغلاق شبكة الطاقة تلكَ بالتحديد.