"Şimdi hayatın yalancı güzellikleri kayboldu çünkü ruh mabedinden ayrıldı. | Open Subtitles | الآن النصر للحياة الماكرة فانتيست تحطم الروح إختفت من معبدها |
bakın, bu aptalca gelecek biliyorum ama dün gece müzeden bir mumya kayboldu. | Open Subtitles | انظر، أعرف بان هذا سيبدو غبي جدا، لكن مومياء إختفت من المتحف الليلة. |
Ellia gitmiş ve kendisine retrovirüsü enjekte etmiş. | Open Subtitles | إختفت إيليا. حققت نفسها بالفيروس الرجعى. |
Ama o şimdi gitti, ve sen de gitmelisin. | Open Subtitles | لكنها إختفت الأن ، و كذلك يجب أن تختفي أنت |
Bununla birlikte dinsel kimliklerine ait bilgilerde, Esrarengiz bir biçimde kaybolmuş. | Open Subtitles | هناك ، مهما يكن، تسجيلات لترنيمات دينية قد إختفت بشكل غامض |
Kızın kaybolduğu saatte her ikisi de evdeymiş. | Open Subtitles | كلا من الأباء كانت في البيت في ذلك الوقت البنت إختفت. |
Evim mülteci kampına dönmüş, karım kayıp, kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أصبح بيتي معسكراً للاجئين وزوجتي إختفت لاأحد بالبلدة يعرف أين هي |
İşin tuhaf tarafı acil durum sinyali vermemiş olması. Birden kayboldu. | Open Subtitles | الشيء المضحك، ما كان هناك إشارة ضيقة . هي فقط إختفت. |
Gerçekten mi ortadan kayboldu yoksa kimseye söylemeden tatile falan mı çıktı? | Open Subtitles | أنّها إختفت تماماً، أو أنّها ضجرت وذهبت إلى منتجع ولم تخبر أحداً؟ |
Sen ahıra girdikten sonra sanki hiç var olmamış gibi ortadan kayboldu. | Open Subtitles | . بعدما دخلت الي الحظيرة . إختفت , كأنها لم تكن موجودة |
Yol boyunca bir yerde kayboldu. | Open Subtitles | لقد إختفت في مكانٍ ما في الطريق ماذا عن لولو ؟ |
gitmiş! Brenda! Karavanı hazırla. | Open Subtitles | لقد إختفت بريندا ، بريندا، إجعلى المقطوره على أهبة الإستعداد |
Bir gün eve geliyorum ve o gitmiş artık yok. | Open Subtitles | ثم في يوم ما، جئت البيت فإذا بها قد إختفت لا للمزيد |
Mücevherat ve TVlerin hepsi gitmiş. | Open Subtitles | لا توجد مُجوهرات وكلّ التلفزيونات قد إختفت. |
Bir mektup vardı korkarım ki kayboldu gitti. | Open Subtitles | .. هناك رسالة واحدة فقط وأخشى إنها إختفت |
Orada babamla birlikte otururken New York'un bütün gürültüsü silinip gitti. | Open Subtitles | جلست هناك مع أبّي وكلّ ضوضاء نيويورك إختفت |
Bir gün bana ufak bir valiz hazırlamış ve ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | قامت بتجهيز حقيبةٍ صغيرة لي مُعدّةٍ لإستخدام يومٍ واحد ثم إختفت |
Adam işteyse kaybolduğu gün çocukların yanında Melanie olmalı. | Open Subtitles | بوجوده في العمل، فإنّها ستكون مع الأطفال في اليوم الذي إختفت فيه. |
Bize gelen bilgiye göre, uyuşturucu kayıp ve şüpheli kaçmış. Duruma el koymak zorundayız. | Open Subtitles | رغم المعلومات فالمخدرات إختفت والمجرم هرب ولا يمكن الأستمرار في الأمر. |
Geçen gece giydiğin gömlek. Bütün düğmeleri gitmişti. | Open Subtitles | الذي إرتديته ليلة أمس جميع الأزرار إختفت |
- Evet. Hayır, şu kaybolan kadını duyana kadar iyiydi. | Open Subtitles | حسناً , لا , كنت كذلك حتى إختفت تلكَ السيدة ما هو إسمها ثانيةً؟ |
Yukarıya koştunuz ve belge masanızda yoktu. | Open Subtitles | رجعت للطابق العلوي والوثيقة إختفت من منضدتك |
Ve ne yazık ki bu işler temelli yok oldu. | TED | ولسوء الحظ، إختفت تلك الوظائف إلي الأبد. |
Kız kardeşi kaybolduğunda o yatılı okuldaydı. | Open Subtitles | و كما قلت لكم إنه كان فى مدرسة خارجية عندما إختفت أخته |
Çıktığı kız kayboluyor, kızın kıskanç bir erkek arkadaşı olduğunu biliyor... | Open Subtitles | الفتاة التى كان يواعدها إختفت ..وهو يعلم بأنها لديها صديقها السابق الغيور هذا |
Gördüğünüz gibi bu vidaların üstündeki dişliler neredeyse tamamen yok olmuş. | Open Subtitles | و كما ترون الجدران حوال هذا المدخل تقريبا إختفت |
Kaptan! Voyager VI o zaman kara delik denen bir şeyin içinde kaybolmuştu. | Open Subtitles | كابتن، إن "فوياجير 6" إختفت في ما أعتادوا أن يطلقوا عليه ثقب أسود |