"إدراكه" - Translation from Arabic to Turkish

• farkına
• sezgileri
• Algılamasını
• anlayamayacaklarını

Carla'nın farkına varamadığı şey, Bay King, kadınlara karşı hep içten ve samimi olmam.
حسنا ، ما فشلت كارلا فى إدراكه يا مستر كينج إنى دائما صريح وجاد مع النساء

10 yaşındaki Stan'in, bir tur grubuyla birlikte olacağının farkına varması, böbreküstü bezlerinin yavaşlamasına neden oldu.
لستان مارش البالغ 10 أعوام إدراكه أنه سيكون مع مجموعة تسبب في بطئ في الغدة الكظرية

En baştan başlamalıyız sezgileri güçlü olmalı, önsezisi olmalı.
يجب أن نبدأ من جديد لابد أن يكون شيئاً بديهياً، يُمكن إدراكه بسهوله

Çünkü George'un çok kuvvetli sezgileri var.
لأن جورج ركّز إدراكه اللاشعوري

Algılamasını berbat eden bir şeyler olduğu kanaatindeyim.
أظنّ أنّ هناك خطأ ما في إدراكه.

Eskiden sadece sıkıntı hissetmeyen insanların sıkıcı olduklarını bu yüzden başkalarındaki sıkıntıyı anlayamayacaklarını düşünürdüm.
اعتدتُ التفكير أنّ الناس المملّين فقط لا يشعرون بالملل، لذا لا يمكنهم إدراكه عند الآخرين.

farkına varamayacakları şey ise, korkularımıza.. karşı koymamız gerektiğidir. Onları kazan, şımartma!
ما فشلوا في إدراكه هو أننا نحتاج إلى مواجهة مخاوفنا وهزيمتها وليس التعايش معها

Romer'ın üstün zekası bunun Io'nun Jüpiter etrafındaki yörüngesiyle alakalı olmadığını çok geçmeden farkına varacaktı.
الآن، كانت عبقرية "رومر" في إدراكه "أن الأمر لم يكن متعلقاً بمدار "آي أوه حول المشتري

Ama biz Kutsal Ruh'a dua ettiğimizde, onun farkına varabiliriz,
لكن حينما نصلي لروح القدس نستطيع إدراكه

Peki, onu bizim konuşturduğumuzun farkına varmada konuşursa?
-ما لمْ نجعله يتحدّث بدون إدراكه أنّه يتحدّث؟

farkına varamayacakları şey... korkularımıza karşı koymamız gerektiğidir.
إن الشيئ الذي فشلوا في إدراكه هو ... أننا في حاجة إلى مواجهة مخاوفنا

Çünkü bir aptala göre sezgileri oldukça kuvvetli birisi.
-لأنّ إدراكه غريب بالنسبة لأحمق