Hatta, Edson ve arkadaşı Alfredo, her birinin adını biliyorlar. | Open Subtitles | في الحقيقة, إدسون وصديقه الفريدو يعرفون كل واحد ٍ بالاسم. |
Edson, her Mayıs ayında göç ederken buradan geçen kefal sürülerinde avlanmak için erken kalkıyor. | Open Subtitles | خرج إدسون مبكرا ً من أجل صيد سمك البوري والذي يُهاجر خلال هذه المياه كل سنة. |
Edson ve diğer balıkçıların, yunusların kendilerine yardım ettiklerinden en ufak bir şüpheleri yok. | Open Subtitles | إدسون وصيادوا الاسماك الاخرين ليس لديهم شك في مِقدار المُساعدة التي قدمتها لهم الدلافين |
Hakem Jay Edson, 99-94 diyor. Trevor Berbick ile aynı fikirde. | Open Subtitles | القاضي جاي إدسون يصوت 99-94 القرار الجماعي لتريفور بيربيك حسنا, ها قد حصلت عليه |
Bu, kardeşim Edson. | Open Subtitles | كان هذا أخي ، (إدسون) |