"إذاً سمعت" - Translation from Arabic to Turkish

• duydum

Yani benim atalarımın DNA' larının benimkiyle aynı yapıda olduğunu duydum.
إذاً سمعت من أسلافي في قسم الحمض النووي أنه كانت هناك

Yakında taburcu olup eve gideceğini duydum. Bu çok iyi.
إذاً سمعت انك ستعود للمنزل قريباً هذا جيد

Reddemeyeceğim bir teklifin olduğunu duydum.
إذاً سمعت أنك لديك عرض لا أستطيع أن أرفضه

Baloya beraber gideceğin çocuk hastaymış diye duydum.
إذاً سمعت أن موعدكِ إلى الحفلة الراقصة أصبح ضعيفاً

Bugün bir vurucunun oyununa daldığını duydum.
إذاً سمعت انكٍ لعبتي كضارب للكرة في المباراة.

- Zengin bir adamla evlendiği duydum. - Evet, evlendim.
إذاً , سمعت بأنكِ تزوجتي من رجل ثري صحيح , لقد فعلت

Geçen gece gayet ilginç bir telefon görüşmesi yaptığını duydum.
إذاً سمعت أنك حظيت باتصال هاتفي مشوق تلك الليلة

Sinatra'nın günlük çekimleri izlenebilir şeyler değilmiş diye duydum.
إذاً سمعت أن أخبار سيناترا غير قابلة للمشاهدة

Lise eşitlik sınavından cehennemdeki bir yarasa gibi kaçtığını duydum.
إذاً , سمعت أنك خرجت من إختبار الكفاءة الثانوية بسرعة فائقة.

Evet size istisnai bir kuvvet bahşedildiğini duydum Bay Oburiks.
إذاً... سمعت أن لديك قوة استثنائية سيد أوبليكس

Şu uğraştığınız satıcının yanında çıldırıp, tekmelediğini duydum.
إذاً سمعت أنه ضرب تاجر المخدرات ضرباً مبرحاً - "أجل "سبايدر -

Çaylak, sözleşmesini imzalayacakmış diye duydum.
إذاً,سمعت أن اللاعب الجديد سيوقع عقده

Barcelona'ya gittiğini duydum.
إذاً سمعت أنك تسجل يومياتك في برشلونة؟

Herkesin iyi olduğunu duydum.
إذاً سمعت أن الجميع جاهز للذهاب

Buralarda bir parti varmış diye duydum.
إذاً سمعت أن هناك حفلاً بالجوار

Yaralandığını duydum.
إذاً سمعت أنك أذيت نفسك كلا

Tric'teki ofis bölümünü Peyton'a kiraladığını duydum.
إذاً سمعت انك أجرت مكان مكتبك في (تريك) لبايتون

Bir sahne yazdığını duydum.
إذاً سمعت أنك ستكتبين مقطعاً

Harvard'a gittiğini duydum?
(إذاً, سمعت أنك ذهبت إلى (هارفرد