Eğer Zooss'tan birinin Galen Barrow cinayetinin arkasında olduğunu düşünüyorsan haklısın. | Open Subtitles | إذا ظننت أن شخص من زووس خلف جريمة القتل، فأنتِ محقة. |
Fikrimi değiştirebileceğini düşünüyorsan, unut bunu. | Open Subtitles | و إذا ظننت أنك أو أى شئ تفعلينة سوف يجعلنى أغير رأئ فأنت واهمة |
O eski askerin soruna neden olacağını düşünüyorsan yok et onu. | Open Subtitles | إذا ظننت أن المحارب القديم سيسبب مشكلة فأبِيديه |
Oraya sığabileceğimizi düşünüyorsan, o kraldan daha çatlak olmalısın. | Open Subtitles | إذا ظننت أنها ستتسع لنا فأنت أكثر جنوناً من ذلك الملك |
Annenle barışacağımızı düşünseydim bunu asla yapmazdım. | Open Subtitles | أنا ماكنت سأقوم بذلك إذا ظننت أمكِ و أنا سنكون متصالحين |
Amerikalıların ezici çoğunluğunun dış etkenlerle aptallaştırıldığını düşünüyorsan, o başka. | Open Subtitles | فقط إذا ظننت أن الأغلبية الساحقة من الأميريكيين أغبياء بشكلٍ خارق. |
Bunu kaldıracak miden olduğunu düşünüyorsan bize yardım edebilirsin, delikanlı. | Open Subtitles | إذا ظننت أن لديك القدرة على هذا فنستطيع قطعاً الأستفادة من مساعدتك ايها الشاب |
Hayatının çok zor olduğunu düşünüyorsan ve bunu yapmazsan buradaki günlerin cehennem gibi olacak. | Open Subtitles | إذا ظننت ألأن حياتك صعبة الآن إن لم تفعل هذا حياتك ستكون أقرب للجحيم الحي |
Eğer arkadaşına kazık atabilecek biri olduğunu düşünüyorsan onu hiç tanımamışsın demektir. | Open Subtitles | إذا ظننت بأنه كان قادراً على خيانة صديق فأنت لم تكن تعرفه اطلاقاً |
Clara öldüğü için zayıf olduğumu düşünüyorsan fazla bir şey anlamamışsın demektir. | Open Subtitles | إذا ظننت بأن موتها يجعلني ضعيفاً فأنت لا تفهم سوى القليل |
Eğer sıradan biri olduğumu düşünüyorsan, aptalsın! | Open Subtitles | إذا ظننت أنني شخص عادي فأنت مخطئ |
Onun hoş olduğunu düşünüyorsan, acaba benim için ne düşünüyorsundur? | Open Subtitles | ولكن إذا ظننت أنها جميلة فما بالك بي؟ |
Tabii bugünkü herifi tek başına haklayabileceğini düşünüyorsan o ayrı. | Open Subtitles | إلا إذا ظننت انهُ كان بإمكانكِ تدبر ذلك |
Eğer bu maçı hak etmediğimi düşünüyorsan dövüşmeyeceğim. | Open Subtitles | إذا ظننت أني لا أستحقها فلن آخذها |
Buraya adım atacağımı düşünüyorsan kesinlikle delirmişsin. | Open Subtitles | أنت مجنون إذا ظننت أنني سأطأ بقدمي هنا. |
Benimle ilgili olmadığını düşünüyorsan saflık ediyorsun. | Open Subtitles | أنت ساذج إذا ظننت أن هذا ليس بشأني. |
Sen bunu konuşmak için iyi zaman olduğunu düşünüyorsan... | Open Subtitles | ...إذا ظننت أن هذا هو الوقت المناسب لذلك |
Eğer bu işten kurtulabileceğini düşünüyorsan -- | Open Subtitles | إذا ظننت بأنك ستفلت من هذا |
Çünkü bunun mümkün olabileceğini düşünseydim seni asla arkamda bırakmazdım. | Open Subtitles | لأنّه إذا ظننت أنّ ذلك ممكن... لما كنت تركتك ورائي. |
Ama bilmen gereken bir şey olduğunu düşünseydim senden saklamazdım. | Open Subtitles | لكن إذا ظننت بأن هناك أي شيء يجب أن تعرفه فلن أتردد في إخبارك |
İyi geleceğini düşünseydim isterdim. | Open Subtitles | سأفعل إذا ظننت أن هذا سيجعلك تشعر شعورًا أفضل |