"إذا كانَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Eğer
        
    • varsa
        
    • olup
        
    Ama Eğer cam temizse, diğer taraftayken beni görmeniz daha kolay olacaktır. Open Subtitles لكن إذا كانَ نظيفاً, سيسهل عليكَ رؤيتي عندما أكون على الجهة الآخرى
    Eğer ayrılmak en iyisiyse, belki ben de işimi bırakmalıyım. Open Subtitles حسنٌ ، إذا كانَ الانسحاب هوَ . أفضل شيء ، فعليّ ترك عملي
    Eğer yapabileceğim bir şey varsa, haber verin. Open Subtitles إذا كانَ هُناكَ أي شيءٍ آخَر يُمكنني عملُه، أرجوكَ أبلِغني
    Eğer öyleyse, hangi saat diliminde? Open Subtitles و إذا كانَ كذلك، في أي مَنطِقَة زَمَنية هوَ؟
    Sen de bir sorun varsa da, buradan anlayamıyorum. Open Subtitles إذا كانَ بكِ خطبٌ ما، فإنهُ غير ظاهرٍ عليكِ
    Tabii, onun buna hazır olup olmadığı ayrı bir hikâye. Open Subtitles طَبعاً إنها قِصَة أُخرى فيما إذا كانَ هوَ جاهِزاً لأمثالي
    Eğer kameralara idam koğuşundan konuşacaksanız orayı boyatmayı bir gözden geçirmelisiniz. Open Subtitles إذا كانَ يجِب أن يكونَ هُناكَ كاميرا في وَحدَة الإعدام رُبما يجبُ أن تُفَكِّر في طِلاء المَكان
    Eğer anlatacak bir şey olsaydı sana anlatmanın yolunu bulmaz mıydım? Open Subtitles و إذا كانَ هناكَ شيئاً آخر, ألا تعتقد بأني لن اُخبركَ بهِ
    Eğer bu doğruysa, neden ben bu hikayeyi duymadım? Open Subtitles إذا كانَ صحيحاً لماذا لم اسمع هذه القصة؟
    Evet, Eğer katil adamın parmak izlerini zımparalamışsa, yüzüne neler yapabileceğini hayal edin. Open Subtitles اجل ، إذا كانَ يغطي بصمات اصابعهِ فقط تخيل مافعلهُ لوجه الضحية
    Eğer sevdiğiniz insan sizden onunla Dünya'nın öbür ucuna gelmenizi istese, siz ne yapardınız? Open Subtitles إذا كانَ الشخص الذي احببته عليهِ الإنتقال عبر نصفِ العالم ماذا كنتَ لتفعل؟
    Eğer vazgeçmek isteyen varsa tam zamanı. Open Subtitles لذا إذا كانَ احدكم يريد الإنسحاب فالآن هو الوقت
    Eğer burada öldüyse, kesinlikle bir şeyin olması lazım. Open Subtitles سجلات طبية إذا كانَ قد ماتَ هنا فيجب أن يكونَ هناكَ شئ
    Eğer bu sayfa topluluğunun içinden birine aitse o kişinin kan bağında ihtiyacımız olan kara büyü mevcut olabilir. Open Subtitles إذا كانَ هذا الكتاب لأحدٍ في دائرتكِ إذن الفرق هوَ أن سلالتهم لديها السحر المظلم الذي نحتاجه
    Eğer gerçekten tekneden indiyse hâlâ hayatta olma şansı var mı? Open Subtitles إذا كانَ قد تمكن من الخروج من ذلكَ القارب إذن هناكَ إحتمالٌ أنهُ لايزال على قيد الحياة؟
    Bunu duymak istemiyorsun biliyorum ama Eğer baban hayattaysa seni aramak için 16 yılı vardı fakat aramamış. Open Subtitles اعلم انكِ لاتريدينَ سماعَ هذا لكن إذا كانَ والدكِ على قيد الحياة فقد كانت لديهِ 16 سنة ليبحثَ عنكِ
    Eğer iksiri varsa neden kullanmamış? Open Subtitles إذا كانَ لديها إلكسير لماذا لم تستخدمهُ؟
    Eğer dediğin şey doğruysa topluluğumuzu korumanın bir yolu var mı? Open Subtitles إذا كانَ ماتقولهُ حقيقياً هل هناكَ أي طريقةٍ لحمايةِ دائرتنا؟
    Ama bundan başka gerçekler varsa bunu duymaya hakkı var... her ne kadar senin için söylemesi zor da olsa. Open Subtitles لكن إذا كانَ هُناكَ أكثَر من تلكَ الحقيقة، فلهُ الحَق أن يسمعُه مَهما كانَ ذلكَ صَعباً عليكَ قَولُه
    Hatırladığım şeyin gerçekten olup olmadığını bile bilmiyorum. Open Subtitles لستُ مُتأكداً إذا كانَ ما أتذكرُه حدَثَ فِعلاً أصلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more