Uğrayıp seni ziyaret etmek... vaktin varsa, defans hakkında konuşmak istedik. | Open Subtitles | نريد القدوم والاطمئنان .. ربما نتكلم عن الدفاع قليلاً، إذا كان لديك وقت |
Harcayacak vaktin varsa git ekibini incele. | Open Subtitles | إذا كان لديك وقت تضيعه، فعليك أنت تتعامل مع فريق عملك |
Daha sonra vaktiniz varsa, evet. | Open Subtitles | إذا كان لديك وقت لاحقا، شكرا لك. |
Biraz konuşmak, eğer vaktiniz varsa, efendim. | Open Subtitles | ـ كلمة إذا كان لديك وقت يا سيدي. |
Ama eğer zamanın varsa başka bir protesto yapabilirim . | Open Subtitles | لكنني أريد أن أقدم إعتراض آخر إذا كان لديك وقت |
Tamam, eğer zamanın varsa seninle konuşmak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم معك بشأنه إذا كان لديك وقت .. إنه شخصي بعض الشيء |
Hafta sonu vaktin varsa beni bir yere götürür müsün? | Open Subtitles | إذا كان لديك وقت في نهاية الإسبوع هل يمكنك أن تأخذني لمكان ما؟ |
vaktin varsa birlikte saunaya gidelim mi? | Open Subtitles | .. إذا كان لديك وقت . (لنذهب إلي (الساونا |
Yarın ya da gelecek hafta vaktin varsa... | Open Subtitles | حسنا... إذا كان لديك وقت... غدا ... |
vaktin varsa tabi. | Open Subtitles | إذا كان لديك وقت. |
Evet bir şey soracaktım da, vaktiniz varsa. | Open Subtitles | لدي بعض الأسئلة, إذا كان لديك وقت. |