Eğer sol bacağımdaki irtifa ölçere bakarsanız, yaklaşık bir milin üzerinde uçtuğumu göreceksiniz. | TED | إذا نظرتم إلى الألتميترعلى ساقي اليسرى، سترى أنني على ارتفاع ميل فوق الإقلاع. |
Şimdi sormak istediğim şu, bu üssel eğrilere bakarsanız sonsuza dek devam etmezler. | TED | والآن السؤال الذي أود طرحه هو، إذا نظرتم إلى هذه المنحنيات الأسية، فهي لا تستمر للأبد. |
Eğer sağ üst köşeye dikkatlice bakarsanız, 1970 yılında yapılan bir yol olan ince beyaz bir çizgi göreceksiniz. | TED | إذا نظرتم بتمعن في الزاوية اليمنى بالأعلى، فستلحظون خط أبيض رفيع، هو طريق بني في سنة 1970. |
- Evet eğer bu yönden bakarsan öyle ama... | Open Subtitles | نعم، حسنا، إذا نظرتم اليها بهذه الطريقة، ولكن، لالدراية |
Eğer bu domatese tekrar bakacak olursak, farkettiğiniz üzere, ışık domatesin üzerinden geçerken, domates parlamaya devam ediyor. | TED | ولكن إذا نظرتم إلى هذه الطماطم مرة أخرى سنلاحظ أنه مع مرور الضوء عبر الطماطم أنها ستستمر في التوهج. |
baktığınızda bazı insanlar gerçekleri ve mantığı bir kenara bırakabilir. | TED | الآن، أعلم بأنه إذا نظرتم حولكم، ستجدون البعض قد تخلى عن الحقائق والمنطق. |
Kuzey Kutbu'ndan Dünya'ya baktığınızda saat yönünün tersine döndüğünü görürsünüz. | TED | إذا نظرتم إلى الأرض من القطب الشمالي، ستجدون أنها تدور عكس عقارب الساعة. |
Aslında yapılan anketlere bakarsanız, Batı'da serbest ticaret desteklerinde azalan bir ivme olduğunu gösterir. | TED | في الواقع، إذا نظرتم إلى الاستطلاعات، فإنها تظهر اتجاها تنازليا لدعم التجارة الحرة في الغرب. |
Aslında bir şeye gerçekten yakından bakarsanız, maddenin temel altyapısına bakarsanız, orada hiçbir şey yoktur. | TED | في الواقع إذا نظرتم للأشياء بدقة كبيرة, وإذا نظرتم إلى البُنى الأساسية المكونة للمادة, فلن تروا شيئاً. |
Şimdi bu beş varoluş şekline bakarsanız, bunlar sizin iyi bir bilim insanı olabilmek için ihtiyacınız olan varoluş şekilleriyle aynıdır. | TED | الآن إذا نظرتم إلى هذه الطرق الخمسة للحياة، هذه هي بالضبط نفس الطرق التي تحتاجها لتكون عالما جيدا. |
Eğer ayaklarına bakarsanız, yaprak gibi 'linalae' denilen milyonlarca kıldan oluşan bir yapıya sahipler. | TED | إذا نظرتم إلى أقدامهم، لديهم هياكل كأوراق الشجر تسمى لينالا مع ملايين الشعيرات. |
Aslında yakından bakarsanız her zaman biraz ağladığını görürsünüz. | TED | قي الحقيقة، إذا نظرتم جيدا سترون أنها تبكي قليلا طوال الوقت. |
Prizmadan ayrılan güneş ışığına yakından bakarsanız, renk şeritlerinin olmadığı karanlık aralıklar görürsünüz. | TED | إذا نظرتم عن قرب إلى ضوء الشمس المنقسم من خلال موشور، فسوف ترون فجوات معتمة تفتقد شرائط من الألوان. |
Ancak etrafınıza bakarsanız -- ve her tarafta örnekleri var -- Doğa Ana her şeyi bu şekilde inşa ediyor. | TED | لكن لو إذا نظرتم حولكم فهناك أمثلة كثيرة في كل مكان الأم الطبيعة تبني أي شيء حولها بهذه الطريقة. |
Daha yakından bakarsanız bu sanat eserinin aslında bir heykelin parçası olduğunu anlayacaksınız. | TED | إذا نظرتم عن كثب أكثر، سوف تدركون أن هذا العمل الفني بأكمله هو منحوتة مكونة من قطعة واحدة. |
Dikkatlı bakarsanız bazı kısımların renkli basıldığını, bazı alanların ise beyaz veya gri olduğunu fark edeceksiniz. | TED | الآن، إذا نظرتم عن كثب، ستلاحظون أن هناك بعض الأجزاء تمت طباعتها بالألوان، وبعض الأجزاء بالأبيض أو الرمادي. |
Eğer karaktere dikkatli bakarsanız bir çok beden hareketinin olduğunu görürsünüz, bu hareketlerden hiçbirini eskiden canlandıramazdınız. | TED | إذا نظرتم إلى الشخص بعناية ستلاحظ وجود الكثير من حركات الجسم لن تضطر لتحريك أي منها كما في الأيام الخوالي. |
Eğer seks açısından bakarsan, bize yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | إذا نظرتم اليها هو ما يساعدنا الجنس، ثم غرامة. |
Denilene göre kutsal yerlere ve dünyadaki tuhaf olaylara bakarsan ve bunları hatlarla birleştirirsen kesiştikleri noktalar çok güçlü noktalar olur. | Open Subtitles | على أفتراض، إذا نظرتم إلى الأماكن المقدسة والأحداث الغريبة في أرجاء العالم، وأرتباطهم بخطوط تقاطعهم، فأنها بقعة قوية بشكل غير أعتيادي. |
Eğer dünya haritasına bakacak olursanız, geriye sadece iki ülke kalır: Suudi Arabistan ve diğer toplum ise Dünya'nın geri kalanı. | TED | لذا إذا نظرتم لخريطة العالم، فإن هذا سيترك لنا دولتين فقط: السعودية، والمجتمع الآخر هو بقية العالم. |