Çekilebilirsin. Özel mülke izinsiz giriyorsunuz. İzniniz olmadan geçmenize müsaade edemem. | Open Subtitles | غادروا، إنّكم تقتحمون ملكيّة خاصة، ولن أسمح لكم بالعبور دون إذنٍ. |
İzniniz olmadan geçmenize müsaade edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لكم بالعبور دون إذنٍ. |
İzniniz olmadan parçalarınızı remiks yapacak, değiştireceğiz üstüne sabahın köründe akşamdan kalma bir hâlde rezil çocuk programlarına çıkmaya zorlayacağız sizi. | Open Subtitles | سوف ندمج ونقوم بتعديل تسجيلاتكم من دون إذنٍ مسبق ونجبركم على الظهور في برامج الأطفال على التلفزيون عندما تعانونمن آثار الثمالة في التاسعة صباحاً |
Halkımız Teksas'ın Meksika'ya ait olduğu dönemden beri izinsiz giriş çıkış yapıyor. | Open Subtitles | لطالما كان أناسنا يجتازون الحدودَ بدونِ إذنٍ |
Luke arabamı izinsiz almıştı, bende polisi aradım yani, ona ders olsun diye. | Open Subtitles | لوك) إستعار الـ"بورش" من دونِ إذنٍ) لذا إتصلت بالشرطة ، كما تعلم لأعلمهُ درساً |