"إذن أنتَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yani
        
    • O
        
    Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. Open Subtitles إذن أنتَ تبدأ بالعمل على قضية معينة هنا في الواقع, ثم فجأة تبدأ بالعمل على قضية أخرى هنالك في أحلامكَ
    Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. Open Subtitles إذن أنتَ تبدأ بالعمل على قضية معينة هنا في الواقع, ثم فجأة تبدأ بالعمل على قضية آخرى هنالك في أحلامكَ
    Yani cinayetin işlendiği yeri öğrenme ihtimalin olabilir mi? Open Subtitles إذن أنتَ تستطيع إخبارنا أين وقعت الجريمة؟
    Yani açığı benim kapatmamı mı istiyorsunuz? Open Subtitles إذن أنتَ تقول بأنه يجب علي تغطية المصاريف ؟
    O halde gelecek sefer lanet kadavranı kendin atarsın. Open Subtitles إذن أنتَ تخلص من جثثكَ بنفسك المرة القادمة
    Fidye istendi. - Yani 200 milyon doları biliyorsun. - Sence para nerede? Open Subtitles إذن أنتَ تعرف حيال أمر الـ200 مليون ما رأيك في ذلك؟
    Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. Open Subtitles إذن, أنتَ تبدأ بالعمل على قضية معينة هنا في الواقع ثم فجأة أنتَ تبدأ بالعمل على قضية أخرى هنالك في أحلامكَ
    Bir tek sen varsın, kim aldı O zaman Yani onu benim mi kaybettiğimi söylüyorsun? Open Subtitles أنتِ الوحيدة التي مسكته إذن أنتَ تقول أني من فقده؟
    Yani bu adamın, dünyanın 6000 yaşında olduğuna inanan adamlardan biri olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles إذن أنتَ تقول أنهُ أحد الأشخاص الذين يظنون أن العالم بدأ قبل 6 الأف سنة؟
    Yani suç soruşturmasının benim üzerime kaldığına katılıyorsun. Open Subtitles إذن أنتَ تتفق معي أن هذا التحقيق بجريمة القتل يجب أن يتحول لي
    Yani bizim hakkımızda bir şey söylemedin, ve benim hakkımda bir şey söylemeyeceksin? Open Subtitles إذن أنتَ لـَم تخـبره أي شيئ عـنا ؟ وليس لديك أي شيئ تـبخبرني عـنه ؟
    Yani, bunun senin sesin olduğunu inkar etmiyorsun? Open Subtitles إذن أنتَ لا تُنكر أن هذا هو صوتك؟
    Yani sana acıdığım için mi dönüştürmemi istiyorsun? Hiç sanmıyorum. Open Subtitles إذن , أنتَ تودّ تحوّل مبني على الشفقة؟
    Tanıdığın herhangi bir alıcı yok mu orada Yani? Open Subtitles إذن أنتَ لاتعرف أي باعة هناك ؟
    Yani diyorsun ki bu adamı kasırga öldürdü. Open Subtitles إذن أنتَ تقترح أن هذا الرجل قتلهُ إعصار
    - Yani, satmasını bekliyordun. Open Subtitles إذن أنتَ كنتَ متوقعاً أن تبيع.
    Yani Film 43'ün nerede olduğunu biliyorsun. Open Subtitles إذن أنتَ تعلم أين هو الفلم 43.
    - Dua etmeye gelmedin Yani? Open Subtitles إذن أنتَ لستُ هنا من أجلِ الصلاة؟
    Yani, bu sahte parça için anlaşma yapmıyorsun? Open Subtitles إذن أنتَ لا تتعامل مع القطع المزيفة؟
    O zaman son kez soracağım lafının anlamını da biliyorsundur. Open Subtitles إذن أنتَ تعلم بأني أعني كلامي حرفيّاً عندما أخبركَ بأنَ هذه أخر مرة سأسألكَ بها،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more