"إذًا فأنت" - Translation from Arabic to Turkish

• O zaman
• Yani
• O halde

O zaman onun hakkında bir şeyler sormana gerek yok, değil mi? - Kamerada görmüşsün beni.
إذًا فأنت لا تحتاج أن تسألني عنها، أليس كذلك؟

O zaman yönetici ortakla konuşuyorsun.
إذًا فأنت تتحدّثين إلى شريك اسمه على واجهة المكتب

O zaman bu çocukların neler hissettiğini anlıyorsun.
إذًا فأنت تعرف كيف يشعر هؤلاء الشباب

Yani bu yıkık köprüden beslenen bir hırsızsın öyle mi?
إذًا فأنت لِصٌّ يستخدم هذا الجسر المُحطّم لكسب لقمة عيشه

Yani Billy Chambers'ın bir sorun olduğunu, aynı zamanda çözüm olduğunu mu düşünüyorsun?
إذًا فأنت تظن أن بيلي تشامبرز هو المشكلة وأني أنا الحل؟

Anlıyorum, O halde bu gizemli maddeleri daha henüz görmediniz.
التي صنّعته في الصين إذًا فأنت لم ترَ هذه المادة الغامضة قط

Peki O zaman, beni, bunu kullanmaya zorluyorsun.
حسنٌ، إذًا فأنت تدفعني لاستعمال هذه

O zaman Myra'ya itibarını vererek şirketimin saygınlığını lekelemeyeceğimi de biliyorsun.
حسنٌ، إذًا فأنت تعرف أيضًا أنِّي لن أُلوّث سمعة شركتي بإعطاء (ميرا) الفضل

O zaman sen iyi bir asker değilsin.
إذًا فأنت لست بجنديّ جيّد

- Bana bir faydan yok O zaman.
إذًا فأنت عديم النفع لي

Yani gezmek istemiyor musun?
إذًا فأنت لا تريد الاستمتاع بوقتك؟

Yani siz ikiniz hiç birlikte şey...
... إذًا فأنت تقول بأنكما أنتما الاثنان لم تقوما

- Yani sen hiç... Hiç o kadar ileri gitmedin?
إذًا فأنت لم تصل لهذا الحد أبدًا؟

O halde yolsuzluğu kabul ediyorsunuz yoksa onu kovmazdınız.
إذًا فأنت تقبل الفساد وإلا لكنتَ فصلته

Nedenini biliyorsun O halde.
إذًا فأنت تعرف لماذا