Kışın kilo aldığımda, giydiğim pantolon nerede? | Open Subtitles | هــي،أيـن البنطلون الـذي إرتديته عـندما قستُ وزني الشتوي؟ |
Papa'yla karşılaştığımda giydiğim elbise nerede? | Open Subtitles | اين فستاني الدي إرتديته عند مقابلتي البابا؟ |
Eğer seni daha iyi hissettirecekse bugün iş için giydiğin gömleği beğendim. | Open Subtitles | إن كان هذا سيشعرك بتحسن أنا أحب القميص الذي إرتديته للعمل اليوم |
Geçen gece giydiğin gömlek. Bütün düğmeleri gitmişti. | Open Subtitles | الذي إرتديته ليلة أمس جميع الأزرار إختفت |
Ama annen dikmişti senin için, onunla gurur duyuyordu daha önce hiç elbise dikmemişti, bu yüzden giymiştin. | Open Subtitles | ولكن والدتكِ صنعته لأجلك وكانت فخورةً به فلم تصنع لباساً من قبل لذا إرتديته لأجلها |
Buz pateni yaptığımız gece giymiştin onu. Hatırladın mı? | Open Subtitles | لقد إرتديته بالليلة التي ذهبنا فيها للتزحلق على الجليد، هل تذكرين ؟ |
Ben de dedim ki, "baba, giydiğim bir kıyafetle mi baloya gitmemi istiyorsun? - "Neden benden nefret ediyorsun?" dedim. | Open Subtitles | لذا قلت " أبي أتريدني أن أذهب إلى الحفلة الراقصة بزيّ إرتديته من قبل؟" |
La Rochelle'de giydiğim elbise. | Open Subtitles | ذلك الذي إرتديته في مدينة "لا روشيل" |
Defilede giydiğin elbisede platin yerine alüminyum tel var. | Open Subtitles | الثوب الذي إرتديته في العرض ناقص خيط بلاتيني قمت بإستبداله بواحد ألمونيوم |
Ve takımı ilk bölüm yarışmasına götürdüğünde giydiğin kırmızı paltoyu. | Open Subtitles | والمعطف الأحمر التي إرتديته عندما أخدت الفريق لأول منافسة محلية لهم. |
Neden Drell'in en son seni ağaç ettiğinde giydiğin elbiseyi giymiyorsun? | Open Subtitles | لم لا ترتدين الذي إرتديته آخر مره أبقائك (دريل) منتظره؟ |
Geçen toplanmada da bunu giymiştin. | Open Subtitles | إرتديته جيداً أفضل من المرة السابقة (مارتا) |
Bundan önceki bes elbise için de aynisini demistin. | Open Subtitles | أنت قلت هذا في اَخر رداء إرتديته |