Büyük bir hata yapmak üzere ve ben buna izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أصغي، إنها على وشك إرتكاب خطأ فادح ولن أدعها ترتكبه حسنًا، لنستمع للأمر |
hata yapmak başka şey, hatayı örtbas etmek başka şey. | Open Subtitles | إرتكاب خطأ شىء والتغطية عليه شىء آخر |
hata yapmak birşeydir, üstünü örtmeye kalkmak ise başka birşeydir. | Open Subtitles | إرتكاب خطأ شىء والتغطية عليه شىء آخر |
Kardeşimin babamın hatalarını yapmasını engellemek için. | Open Subtitles | لأحاول تجنيب أخي من إرتكاب خطأ أبي |
Kardeşimin babamın hatalarını yapmasını engellemek için. | Open Subtitles | لأحاول تجنيب أخي من إرتكاب خطأ أبي |
Kız kardeşin büyük bir hata yapmak üzere. | Open Subtitles | أختك على وشك إرتكاب خطأ فادح. |
Tamam, şunu diyecektim George yanlış adamı yakaladı ve büyük bir hata yapmak üzere. | Open Subtitles | حسناً، كنتُ أريد أن أقول... أنّ (جورج) قبض على الرجل الخطأ وأنّه على وشك إرتكاب خطأ كبير |