Sence 18 yıl önce işlediği bir cinayet için yakalanmak mı istedi? | Open Subtitles | تعتقدين أنّه أراد أن يُقبض عليه بسبب جريمة إرتكبها قبل 18 عاما؟ |
İtalya'da Almanlara karşı savaşmışlar, bu sayede Nazilerin işlediği suçlar hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olmuşlardı. | Open Subtitles | قاتلوا ضدّ الألمان في إيطاليا وعندما فعلوا، تعلّموا أكثر وأكثر حول طبيعة الجرائم التي إرتكبها النازيون |
Umarım, bu adamın işlediği başka bir cinayetle eşleşme yakalarız. | Open Subtitles | على أمل أن نربطه بجرائم أخرى قد يكون إرتكبها هذا القاتل |
Sırp çetesi. İşlediği her cinayet için bir kesik. | Open Subtitles | إنّه للعصابات الصربية، شق واحد لكن عملية قتل إرتكبها. |
Yaptığı onca şeyi ve onun yaptığını bilmediğin şeyleri. | Open Subtitles | الحماقات التى إرتكبها والحماقات الآخرى التى لا تعلميها |
Şimdiyse Yaptığı şeyler için kendimi merakta buluyorum. | Open Subtitles | ولكن الآن أتسائل عن بعض الأشياء الآخرى التى قد يكون إرتكبها |
İşlediği suç kesinlikle ölümü en çok hak edenlerden. | Open Subtitles | الجريمة التي إرتكبها بالتأكيد يستحق عليها الموت |
Hoss'un işlediği cinayetleri biliyorlardı ve yumuşak davranmaya niyetleri yoktu. | Open Subtitles | "عرفوا الجرائم التى إرتكبها "هيس ولم يستطيعوا منع أنفسهم |
"İşlediği cürümlerin mesuliyetini kabul etmeyi reddediyor." | Open Subtitles | يرفض قبول اللوم عن الجرائم التي إرتكبها |
İşlediği suçlar için adalet istiyorum! | Open Subtitles | أريد تحقيق العدالة للجرائم التي إرتكبها |
Sloane idam edilecekse işlediği bir suç yüzünden edilmeli. | Open Subtitles | .. إن كان (سلون) سيُعدم فلابدّ أن يكون لجريمة قد إرتكبها |
Marlo'nun adamlarının işlediği bir cinayet hakkında... bilgisi olduğunu söyleyen bir çocuğun ifadesini almalıydım. | Open Subtitles | كان يجب علي إستجواب ذلك الفتى الذي يعلم شيئا ما حول جريمة قتل إرتكبها أفراد (مارلو) |
İşlediği suçun davasında jürilik yapıyor. | Open Subtitles | خدم (جو) بهيئة المحلفين لجريمة قتل إرتكبها |
Hale SNP'yle işlediği suçları itiraf etti. | Open Subtitles | هيل) إعترف بالجرائم التي إرتكبها) (مع حزب (غان باريل |
Birleşik Devletlere karşı işlediği suçları itirafa hazır Cabal adına işlediği suçlar ve Ajan Keen'e yapılanlarda dahil. | Open Subtitles | وافق على الإعتراف بجرائمه للحكومة الأمريكية بما فيهم الجرائم التي إرتكبها نيابة عن الجمعية السرية " لإلصاق التُهم بالعميلة " كين |
Ancak cinayetlerin yedi yıl önce Alonzo Rodriguez'in işlediği suçlara öykünerek planlanmış olabileceği düşünülüyor. | Open Subtitles | لكنّ التكـهنات بأنّهم يعتقدون أنّ جرائم القتل قد تكون مصمّمة لتقليد تلك الجرائم التي إرتكبها (ألونزو رودريغز) ، قبل سبع سنوات |
Ondan sonraki nesillerin, onun Yaptığı hataları yapmasını istemezdi. | Open Subtitles | لم يرغب بأن يرتكب الجيل التالي نفس الأخطاء التي إرتكبها. |
Yani Yaptığı en kötü şeyler onlarsa... | Open Subtitles | أقصد إذا كانت تلك حقاً أسوء الأمور التي إرتكبها |