Elbette hafta sonları trafik olmuyor. | Open Subtitles | بالطبع، أيام العطل، لن يكون هُناك إزدحام مروري. |
Elbette hafta sonları trafik olmuyor. | Open Subtitles | بالطبع، أيام العطل، لن يكون هُناك إزدحام مروري. |
Hayır, zaten New York'ta kimse bilmez. Çok fazla trafik olurdu. | Open Subtitles | لا أحد في نيويورك يقود كان هناك إزدحام مروري |
Yol tıkalı. | Open Subtitles | إزدحام مروري. |
Şimdi gitmezsen, Trafiğe yakalanırsın. | Open Subtitles | كنت سأقول إن لم ترحلي الأن، سيكون هناك إزدحام مروري.. |
Ayak parmağımı vurma ve trafikte kalmayla sınırlıyorum. | Open Subtitles | أحاول أنّ أحدّه بتعرضي لحادث مؤلم، أن أعلق في إزدحام مروري... |
Nerde olduğunu bilmiyorsunuzdur. Çok fazla trafik olmalı. | Open Subtitles | أنت لا تعلم أين المكان قد يكون هناك إزدحام مروري |
Baban gelemiyordu, trafik reçel gibi tatlıydı.. | Open Subtitles | .. ولم يكن أبوكِ موجوداً علق في إزدحام مروري |
Son yağdığında ilk ve tek trafik sıkışıklığını yaşadık. | Open Subtitles | في آخر مرة، كَانَ لدينا إزدحام مروري للمرة الأولى على الإطلاق |
Liman üzerinde trafik sıkışıklığı var diyorlar. | Open Subtitles | قل أن هناك إزدحام مروري على الطريق السريع المؤدي إلى الميناء |
Moorland, yanında First ile Broadway var ve hiçbiriniz ucuz kurtulacağınızı düşünmüyorsunuz, çünkü hepiniz hilekar Ed'in havagazı borusu ile işi bitene kadar, ki bu da bir hafta içinde olacak, trafik kontrole geçiyorsunuz. | Open Subtitles | الأراضي البريّة، ابدأوا من شارع برودواي ولا أحد منكم يقوم بإطلاق رصاصة لأنكم بذلك ستسببون إزدحام مروري |
Kusura bakma, geciktim. Otobanda trafik vardı. | Open Subtitles | أنا آسف على تأخري ، كان هُناك إزدحام مروري على الطريق السريع |
Sessiz, trafik yok ve oldukça huzurlu. | Open Subtitles | هادئاً لا إزدحام مروري سلام تام |
trafik ışıkları çalışmıyor, kavşak tıkanmış durumda. | Open Subtitles | "الإشارات المروريّة لا تعمل، مُسبّبة إزدحام مروري." |
Muhtemelen trafik vardır. | Open Subtitles | على الأرجح أنّه يوجد إزدحام مروري. |
Mineral Spring Avenue'a giden 146 nolu karayolu trafik yüzünden- | Open Subtitles | إزدحام مروري طوال الطريق 146 "حتى جادة "ميرنال سبرينغ |
Hayret ki trafik yoktu. | Open Subtitles | هذه المرة لم يوجد إزدحام مروري |
Üzgünüm geciktim. trafik vardı! | Open Subtitles | آسفة للتأخر، كان هناك إزدحام مروري! |
Trafiğe yakalandık. | Open Subtitles | إزدحام مروري. |
─ Örneğin trafikte sıkışınca, ve bunu görürsen, ve yeşil bir gaz ortaya çıkarsa, | Open Subtitles | - لو علقت في إزدحام مروري على سبيل المثال - وشاهدت هذه العبوة يتسّرب منها غازاً اخضر |