Bildiğimi sandı, Ezra. Bizim birbirinin her şeyini bilen insanlardan olduğunu sandı. | Open Subtitles | كان يعتقد بأني أعرف، إزرا كان يعتقد أننا ذلك النوع من الناس |
Maalesef kadın, Arkham'lı Ezra Weeden ile nişanlıydı ve evlenecekti. | Open Subtitles | لسوء الحظ . كانت مخطوبة وكانت ستتزوج . من ارخام وإسمة إزرا ويدن . لا , شكراً لك |
Domuz eti yememe nedenin bu mu, Ezra? | Open Subtitles | ـ هل هذا هو سبب عدم أكلك للحم الخنزير يا إزرا ؟ |
Senin için üzülmeye başladım, Ezra. | Open Subtitles | ـ أنا في الحقيقة بدأت أشعر بالأسف تجاهك يا إزرا |
Sadece 2 gün kaldı ve biz sıkıntılarımızı Ezra'ya ilettik. | Open Subtitles | بالكاد يتبقى يومين ووضحنا كل قلقنا " لمساعدك " إزرا |
Ezra onu hamile bıraktı, doğru şeyi yapmak istiyordu sonra annem sihirli cüzdanıyla ortaya çıktı. | Open Subtitles | ، إزرا تسبب بحملها ، وأراد فعل ما هو صحيح ثم ظهرت أمي بمحفظتها السحرية |
- Ezra konuşmayacak. - Bunu biliyorum, ama sen de konuşmadın. | Open Subtitles | إزرا سوف لن يتكلم أنا أعلم ذلك، لكنكم لا تعلمون |
Bu bir yarışma değil. Ezra ile geçmişim çok fazla o yüzden benimle daha fazla olmak istiyorsan... | Open Subtitles | انها ليست منافسه، لدي تاريخ طويل مع إزرا |
Düşündüğüm şeye bak, Ezra. | Open Subtitles | ـ أتعلم ؟ إليك ما أفكر به يا إزرا |
Hiç seks yaptın mı, Ezra? | Open Subtitles | ـ هل سبق لك ممارسة الجنس يا إزرا ؟ |
Bu sana adil görünüyor mu, Ezra? | Open Subtitles | هل يبدو لك هذا منصفاً يا إزرا ؟ |
Çünkü kesinlikle aynı konu Ezra'yı son gördüğümde bizim için geçerli değildi. | Open Subtitles | إذ لم تكن القضية هكذا بالتأكيد (في آخر مرة رأيت فيها (إزرا |
Oh. Ben sadece Ezra'yı görebilmen için onunla takıldığını düşünüyordum. | Open Subtitles | خلت أنكِ ماكنتِ لتخرجي معه إلا من أجل رؤية (إزرا) |
Bir dakika Ezra ie ben fikrini düşünüyorsun, sonrakinde de beni Sibirya'ya sürmeyi. | Open Subtitles | في دقيقة تدرسين موضوع ارتباطي بـ (إزرا) وفي الدقيقة التالية تنفينني إلى سيبريا؟ |
Ezra sana bunu anlatmadı, değil mi? | Open Subtitles | إزرا لم يخبرك بذلك أليس كذلك ؟ |
Görünüşe göre Ezra'nın bitap dünya anlayışının çoğu komşunun kızından randevu koparamamasından kaynaklanıyormuş. | Open Subtitles | (تبيّن بأن أكثر أفكار (إزرا في عالمِه المحطم مرتبطه بفشله في مواعدة جارته |
Cinayetin Ezra Kleinfelter'in yanına kar kalmasına izin vermek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدى اى نيه (فى ان اترك (إزرا كلاينفلتر يهرب من جريمه القتل |
Ezra'nın da haberi var, işi bırakıyorum. | Open Subtitles | لقد اخبرت إزرا بالفعل، لقد استقلت |
Bak, Ezra buradayım çünkü sen bunu anlıyorsun. | Open Subtitles | انظر، إزرا انا هنا لانك تفهم الامر |
Ezra, gel, otur. | Open Subtitles | ترجمة / محمود السيد . إزرا , تعال وإجلس |