Rahatsız ettiğim için özür dilerim. İbrahim'le konuşabilir miyim? | Open Subtitles | أعتذر على إزعاجكِ هل يمكنني الحديث مع ابراهيم؟ |
Evde Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama ruhsal bir acil durum sözkonusu, | Open Subtitles | آسفة على إزعاجكِ في البيت لكن هذه حالة طارئة روحية |
İşe dönmem gerek. Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | عليّ العودة إلى العمل، عذراً على إزعاجكِ. |
Sadece oyunu alırsam Seni rahatsız etmekten vazgeçmesini söylemiştim. | Open Subtitles | ،أنا أقترحت فقط، أنني عندما أفوز فعليه أن يكف عن إزعاجكِ عندها |
- Ben de düşündüm buraya gelip yaptığım en iyi şeyi yapayım dedim Seni rahatsız etmek. | Open Subtitles | لهذا، أخبرت نفسي بأن أصعد إلى هنا، وأقوم بما أحسن عمله: إزعاجكِ |
Affedersin, Ev. Seni yine rahatsız ettim. | Open Subtitles | أنا آسف على إزعاجكِ مرةٌ أخرى .. |
rahatsız etmek zorunda kaldım. Bu gece ayrılıyorum. | Open Subtitles | آسف على إزعاجكِ لكن علي الرحيل هذه الليلة |
Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın ama ziyaretçiniz var. | Open Subtitles | متأسفة على إزعاجكِ ولكن هنالك زائر |
Bu saatte Rahatsız ettiğim için özür dilerim bayan. | Open Subtitles | اعتذر عن إزعاجكِ بهذا الوقت المتأخر |
İyi günler... Rahatsız ettiğim için bağışlayın. | Open Subtitles | مرحباً معذرة على إزعاجكِ |
Ben Dedektif Michael Norris. LAPD'yle beraberim. Gecenin bu vaktinde Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا المحقق (مايكل نوريس) من شرطة "لوس أنجلوس" آسف على إزعاجكِ فى هذا الوقت من الليل |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة على إزعاجكِ |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, bayan. | Open Subtitles | أعتذر على إزعاجكِ يا آنسة |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Rahibe Abigail sizinle buluşmaya gelip gelmediğini bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا آسفة على إزعاجكِ, لكن هل الأخت (آبيجيل) قامت بمقابلتك؟ |
Dr. Enright, sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | -أكره إزعاجكِ أيّتها الطّبيبة (إنرايت ). |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف على إزعاجكِ. |
Sizi işte Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة على إزعاجكِ في عملك |
O zaman söyle Seni rahatsız etmesin, bana da mesajını bıraksın. Chuck ile ilgiliymiş. | Open Subtitles | إذاً، أخبريه أن يتوقف عن إزعاجكِ بالإتصال ويترك ليّ رسالة. |
Her konuda hatalıydım. Bunca zaman Seni rahatsız etmem dahil her konuda. | Open Subtitles | ،كنتُ مخطئًا بشأن كُل شيء .بما فيها إزعاجكِ طوال هذه الفترة |
Seni rahatsız etmek istemedim o yüzden kanepede yattım. | Open Subtitles | "لم أُرِد إزعاجكِ لذا نمت على الأريكة" |
- rahatsız ettim, üzgünüm. | Open Subtitles | -آسف على إزعاجكِ |
Bayan O'Hara, sizi rahatsız etmek istemiyoruz, | Open Subtitles | سيدة أوهارا نحن لا نُريد إزعاجكِ |