Bu simitleri kötü amaçlar için kullanacaksın... ve biz buna asla izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | هذا الكعك هو الشيء الوحيد الذي لن نسمح أن يتم إستخدامه في الشر |
Vasiyeti reddetmek için mahkemede kullanabileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | هذا ليس بشيء يمكنك إستخدامه في المحكمة لتكذيب الوصية |
Vasiyeti reddetmek için mahkemede kullanabileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | هذا ليس بشيء يمكنك إستخدامه في المحكمة لتكذيب الوصية |
Ve ilacın genel nüfus içerisinde kullanımı yaygınlaştığı için, . | Open Subtitles | و طالما بدأ إستخدامه في الإنتشار أكثر من كونه لعامة الشعب |
Endüstriyel. Ağır makinelerde kullanılır ama korktukları için artık tercih edilmiyor. | Open Subtitles | درجة صناعية، يشاع إستخدامه في الآلات الثقيلة، لكن لم يعد المفضّل بسبب خطورته. |
Öyleyse silahı kendimi savunmak için kullanmaya dikkat ederim. | Open Subtitles | حسناً سأحرص على إستخدامه في الدفاع عن النفس إذن |
Onların soruşturmalarında kullanabilmemiz... ve bu komploya ait kanıt olması için ses kaydı yapacaksın. | Open Subtitles | ستقوم بتسجيل دليل على التآمر والذي سيتم إستخدامه في مُحاكمتهم |
Tabii, bunu bir jumbo jeti çalıştırmak için kullanabileceğinizden oldukça eminim. | Open Subtitles | أجل، وأنا متأكد بأنك يمكنك إستخدامه في إقلاع طائرة من طراز "747" |
Mesela şey için kullanılabilir üzümleri boyamak için. | Open Subtitles | سائل يُمكن إستخدامه في دهن العنب |
Bir hindistan cevizini açmak için bile kullanamazsın. Kendini böyle mi satarsın? | Open Subtitles | - لا يمكنُكِ إستخدامه في فتح جوز الهند ! |
Biz de girmek için kullanabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا إستخدامه في الاختراق؟ |
İyi şeyler için değerlendirilecek. | Open Subtitles | سيتم إستخدامه في أمور جيدة |
Bu geceki partin için bir şey olabilir. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}لربما تكون شيئا تودين إستخدامه في حفلة الليلة |
Seni boğazlamak için kullanabilir miyim? | Open Subtitles | -هل يمكني إستخدامه في خنقك ؟ |