"إستعارتها" - Translation from Arabic to Turkish

• Ödünç

Chevy'sini Ödünç alabileceğim birileri mutlaka vardır.
لابد وأن أحداً ما هنا لديه سيارة بإمكاني إستعارتها.

Tüm operasyon, ufak oyuncularından biri tarafından bir süreliğine Ödünç alınan kredi kartlarından finanse edildi.
تم القيام بالعملية كلها بواسطة بطاقات إئتمان تم إستعارتها من قبل لاعبين إحتياط

Evet, üzerine bir şey dökmeyeceğime söz vermem şartıyla bana Ödünç verdi.
أجل، أخبرني أني أستطيع إستعارتها طالما أن أعده بعدم توسيخها.

Ödünç almama izin verirsin, değil mi?
الا تمانعين فى إستعارتها ؟ "سيدة "ويبـر لدقيقتين فقط

Peki,tamam, kısa bir süre için Ödünç alabilirsin.
بالطبع ، يمكنك إستعارتها لبعض الوقت

Aslında, kız kardeşim bir kaç gün önce Ödünç almak istemişti.
حسناً، بالواقع أختي الصغيرة (جوليا) طلبت إستعارتها منذ بضعة أيام مضت.

Sadece bu minibüs var. Kuzenim Flaco yakınlarda yaşıyor. Arabası var, Ödünç alabilirsin.
قريبي يقطن بالجوار, لديه سيارة يمكنك إستعارتها ماركتها "شيفي"

Ödünç alabileceğim bir smokininiz var mı? Düğünde giydiğim smokin olduğu için yüksek yakalıdır.
هل لديك بدلة أستطيع إستعارتها ؟

Yani Woodlawn'da bunlardan var mı, babacığımın Ödünç alabilmesi için?
هل لديك بعض منها في (وودلاند) بوسعي إستعارتها ؟

- Şey, evet, var... - Ödünç alabilir miyim?
... حسناً , أنا أحمل واحدة - هل يمكننى إستعارتها -

Hayır, bir arkadaştan Ödünç aldım.
لا، إستعارتها من صديق

Ödünç aldık ve yaptırdık.
تمت إستعارتها و نسخها

Ödünç aldık ve kopyasını yaptırdık.
تمت إستعارتها ونسخها

- Kesinlikle bunu Ödünç almak isterdim.
-أنا متأكد أنهم سيودون إستعارتها

- Delilleri aşırmaya başlarsak... - Ödünç alıyoruz.
إذا بدأت بسرقة الأدلة - إستعارتها -

Ben de, "Ne var biliyor musun? Bunu Ödünç alıyorum." dedim.
"لذلك فكرت بـِ كماتعلمين؟ "إستعارتها

Teddy Farrow'dan Ödünç alınmış... Christian Louboutin pembe saten ayakkabılar...
-تمّ إستعارتها من (تيدي فارو ).