Ona de ki... ne kadar aptal olduğumu anlamam uzun zaman aldı ama, | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تُخبرها هذا أخبرُها أنني إستغرقت وقتاً حتى إكتشفت, كم أنا مغفل |
Daimi Komite'yi doğru yolun bu olduğuna ikna etmem yedi yılımı aldı. | Open Subtitles | لقد إستغرقت 7 سنوات لأقنع اللجنة الدائمة أن هذا هو التصرف الصحيح |
Sence hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim birini bulmak kaç senemi aldı? | Open Subtitles | كم سنة إستغرقت برأيك للعثور على شخص أود تمضية بقية حياتي معه؟ |
Yolculuğumuz otobüsle 1 hafta sürdü ve neredeyse birkaç defa yakalanıyorduk. | TED | إستغرقت الرحلة أسبوعاً بالحافلة وكاد أن يتم القبض علينا عدة مرات |
Ama bizimki bir ay sürdü. O yüzden biraz başımız dönüyor. | Open Subtitles | لكن فى حالتنا , لقد إستغرقت شهرا لذا يبدو أن رؤسنا |
Bütün sırlarını öğrenmem bir yılımı almıştı. | Open Subtitles | إستغرقت سنة فقط للحصول على ثقته |
Bu tür şeylere eğilimli biri olduğunu anlamam uzun zaman aldı. | Open Subtitles | إستغرقت وقتاً طويلاً كي أدرك طبيعة الأمور التي يقدر عليها |
Fotoğraf derslerine 4 yılımı verdim. Birini bile yayınlatmak aylarımı aldı. | Open Subtitles | لقد قضيت 4 سنوات في صفوف التصوير لقد إستغرقت شهوراً حتى بدأت بالعمل |
Bu benim dövüş sanatlarının gerçekte ne olduğunu anlamam için çok fazla zamanımı aldı. | Open Subtitles | لقد إستغرقت عدة سنوات لأتعلم فنون القتال |
Bilgisayarı biliyordu ama bunu söylemesi 3 hafta aldı. | Open Subtitles | قالتأنهاعلمتبشأنخطأالحاسوب، لكنها إستغرقت ثلاثة أسابيع لتقول لك. |
Hayatım, benimle flört ettiğini anlamam 5 yılımı aldı. | Open Subtitles | عزيزتي, لقد إستغرقت خمس سنوات .لأتوصل بأنك كنتي تغازلينني |
Basıncı dengelemek neredeyse bir dakika aldı. | Open Subtitles | لقد إستغرقت دقيقة تقريبا لإعادة الضغط الطبيعى إليها |
Senin öğrenmen ne kadar zaman aldı? | Open Subtitles | حسناً , كم إستغرقت حتى تعلمت السيطرة على نفسك؟ |
Sadece bir dolma kalemle buraya girmek topu topu üç dakikamı aldı. | Open Subtitles | لقد إستغرقت ثلاثة دقائق فقط للدخول هنا! ، مستخدمًا قلم حبر فقط! |
Bu yüzden 20 fotoğrafımızın gelmesi 3 hafta sürdü. | Open Subtitles | وقد إستغرقت ثلاثة أسابيع لرجوع الـ 20 صوره الينا |
Uzun sürdü. Daha hızlıydık. | Open Subtitles | إستغرقت وقتا طويلا بالكاد كان الناس يلمحوننا |
Binbaşı olman uzun sürdü, ama bu fazla zaman almadı. | Open Subtitles | إستغرقت طويلا لتصبح رائد لكن هذا كان سريعا جدا |
Bu sabah buraya gelmem 5 saatten fazla sürdü. | Open Subtitles | لقد إستغرقت خمس ساعات لكي أصل إلى هنا هذا الصباح |
Sekiz gün yargılamadan sonra, jürinin karara varması sadece dokuz dakika sürdü. | Open Subtitles | بعد مضيّ ثمانية أيّام من المُحاكمة, إستغرقت هيئة المحكمة سوى تسع دقائق لتسلّم قرارها. |
Canlı canlı derisini yüzmüştüm. Altı saatimi almıştı. | Open Subtitles | سلختها حيه و إستغرقت ستة ساعات |
Yedi beşliği biriktirmek için bir yıI uğraştım ama sonunda becerdim, dedi. | Open Subtitles | قالت بأنها إستغرقت عاماً كاملاً فى الحصول على 7 نيكل ولكنها أعطتهم للأطفال |