"إستمتعت" - Translation from Arabic to Turkish

• eğlendim
• keyif
• zevk
• hoşuma
• eğlendin
• hoşuna
• beğendin
• hoşlandım
• eğlenceliydi
• güzeldi
• hoşunuza
• beğendiniz
• eğlenmiştim

Bu kitabı yazarken, en az sizin okurken eğlendiğiniz kadar eğlendim.
إستمتعت بكتابة هذا الكتاب بقدر إستمتاعكم بقراءته

- Seninle dans etmek büyük bir keyifti. - Teşekkürler. Bende çok keyif aldım.
لقد إستمتعت بالرقص معكى لقد إستمتعت أنا أيضا

Komutan! Sana verilen güçten bayağı zevk alıyorsun, değil mi?
أيها القائد, لقد إستمتعت بكل القوة التي كانت لديك.

Hoşçakalın büyükelçi. Bu küçük sohbet çok hoşuma gitti.
. وداعاً أيها السفير . لقد إستمتعت جداً بهذه المحادثة القصيرة

Bugün Joey ve Chandler amcanla eğlendin mi bakalım?
هل إستمتعت مع عمك جوي و عمك تشاندلر اليوم ؟

Sana gönderdiğimiz bilgiler hoşuna gitti mi?
أردت أن أعلم , هل إستمتعت بالمعلومات التى أرسلناها إاليك

- Yemeğini beğendin mi?
هل إستمتعت بغذائك ؟ أوه..

Sohbetinizden hoşlandım ama belediyeye gitmeliyim.
لقد إستمتعت بالحديث معكم لكن علي الذهاب لمقابلة العمدة

Birlikte geçirdiğimiz zamanlarda ben de çok eğlendim .
لقد إستمتعت حقاً بالوقت الذي أمضيناه سوياً

Oh, sorun değil.Çok eğlendim. Gösterilerin büyük bir hayranım.
لا عليك ، لقد إستمتعت أنا معجب بالبرنامج

Bu gün fuarda çok eğlendim seninle çalışmaktan, bizim için bir şeyler yapmaktan.
إستمتعت كثيراً هذا اليوم في المعرض العمل معك في شئٍ نملكه بالكامل

Burada olduğun zaman içinde seninle beraber olmaktan büyük keyif aldım Beraber olmak derken, şey değil.
كل ما أعلم أنك في الوقت الذي بقيت فيه إستمتعت بإمتلاكك حقاً

Her neyse, yani kitabı yazmaktan keyif duydum. Kitabın hikâyesi böyle işte. Umarım kitabı beğenirsiniz, veya beğenmişsinizdir.
إستمتعت بكتابتها وكانت هذه مقدمه تاريخيه عن الكتب وآمل أن تستمتعوا بقرائتها أو إستمتعتوا بقرائتها

Detektif Mills'in benimle penceresiz bir odada başbaşa kaldığında alacağından daha fazla zevk duymadım.
أشك فى أنى قد إستمتعت أكثر مما كان سيستمتع المحقق ميلز فى قضاء الوقت 000 فى تعذيبى فى حجره بلا نوافذ

Çocukken bir muhabbetkuşum vardı. Tek hoşuma giden evcil hayvandı.
كان عندي ببغاء في صباي، كان الحيوان الوحيد الذي إستمتعت به

Kodaman bir ibneye seni gebertebileceğini söylemek hoşuma mı gidiyor sence?
تخلّصت من ثروة كبيرة بإخباره أنّه يمكن يحصل عليك تعتقد بأنّني إستمتعت بذلك؟

Önemli olsa da olmasa da dün gece eğlendin.
كل ما هو مهم سواء قلت أم لا فقد إستمتعت البارحة

Yani sanırım bugün sen de eğlendin.
أعتقد أنك إستمتعت كثيرا اليوم ؟

Öğretmek hoşuna gitti, kabul et.
أعترفي بأنك إستمتعت بتعليمي هذا

- Partiyi beğendin mi?
هل إستمتعت بالحفلة؟

Tamam, Güle güle ve teşekkürler. Bu gece için teşekkür ederim. Çok hoşlandım.
إلى اللقاء، وشكراً على ذلك، إستمتعت بذلك

hoşunuza gittiği için memnunum. Benim için de eğlenceliydi.
أنا سعيد لأنكما إستمتعتما هل تعلمان، أنا إستمتعت كذلك.

- Birlikte olmak güzeldi. Görüşürüz, Rosie.
ـ حسن ـ لقد إستمتعت بصحبتكم ، إلى اللقاء روزي

- Ayini beğendiniz mi?
هل إستمتعت بالخدمة ؟

Yalnızca bir defasında eğlenmiştim.
لقد كان هناك مرةً واحدة إستمتعت بها حقاً.