"إستنادا" - Translation from Arabic to Turkish

    • dayanarak
        
    • bakarsak
        
    RM: Bu San Francisco bayrağı Frank Chimero tarafından Ted Kaye'in önerilerine dayanarak tasarlandı. TED رومان: علم سان فرانسسكو هذا تم تصميمه من قبل فرانك شيميرو إستنادا على إقتراحات تيد كايي.
    İnsanları yalancı şahitlere, değersiz bilgilere ve gammazlamalara dayanarak ölüme mahkum ediyoruz. Open Subtitles نحن ندين الناس بالموت إستنادا إلى شهادة الخبيرة المزيّفة على علوم تافهة في سجون معروفة
    Taonas'tan Dünya'ya ne kadar sürede vardığımıza dayanarak tahminlerime göre, bizim Othala'ya yolculuğumuz on gün sürecek. Open Subtitles إستنادا إلى كم من الوقت تستغرق السفينة لتأتي من توناس للأرض أنا أقدر رحلتنا إلى أوثالا ستستغرق في المعتاد 10 أيام
    Maillere bakarsak, Michigan Eyalet Hapishanesi'ndeki mahkumlar da buldu. Open Subtitles إستنادا إلى بريدي الإلكتروني هناك عدد من النزلاء في إصلاحية ولاية ميشجان وجدوها
    Boyutuna bakarsak yedi belki sekiz aylık. Open Subtitles ,إستنادا إلى حجمى ربما سبعة أو ثمانية اشهر
    Kısa birlikteliğimize dayanarak, sizin kısaca sığ olduğunuz sonucuna vardım. Open Subtitles إستنادا للفترة التى قضيناها معا أريد أن أخبرك أنك كنتى ببساطه ضحلة
    Dog Star'da gördüklerime dayanarak söylüyorum böyle bir şeyin mümkün olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles إستنادا لِمَ رأيت بحانة دوغ ستار لست متأكدا حتّى من أنك تثملين، عزيزتي
    Görüşmemizde açığa çıkan yeni kanıtlara dayanarak. Open Subtitles إستنادا للأدلة التي ظهرت لنا خلال الجلسة
    Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? Open Subtitles وهذا إستنادا على ماذا ؟
    Dansby'in cesedinin nerede bulunduğuna dayanarak cesedin ilk nereye atıldığını bulabiliriz. Open Subtitles إستنادا إلى المكان الذي وجدت فيه جثة (دانزبي) يمكننا أن... نتعقب المكان الذي ألقي فيه
    Önceki cinayetin teatralliğine bakarsak, sanatla ilgili bir iş yaptığını söyleyebiliriz. Open Subtitles إستنادا إلى المسرح، واضح في هــذه القضية نحن نعتقد أنه يعمل في أو حول الفن
    Üzerindeki tarihe bakarsak, ölmeden hemen önce alınmış olmalı. Open Subtitles إستنادا إلى التاريخ، فقد تم شرائها بعد وقت وفاته.
    Ve retinasının durumuna bakarsak 30'lu yaşlarda. Open Subtitles و، إستنادا إلى حالة شبكية العين، فهو في الثلاثينات.
    Deri altındaki ısırık izlerine bakarsak iki bacağının üstünde yürüyen şüphelileri listeden çıkarabilirsiniz. Open Subtitles إستنادا إلى نمط أطراف جلدها المسلوخ أعتقدُ بأنه يمكنكَ إستبعادُ أي أدميّ من قائمة المشتبهين بهم.
    Bileklerinde bulduğum pamuk ve naylon ipliklere bakarsak da kendi iç çamaşırıyla bağlamışlar. Open Subtitles و إستنادا على القطن و الألياف التي وجدتها في معصميها أظن أنها كانت مربوطة بملابسها الداخلية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more